Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 13402 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 8497 - Esas Yıl 2016





Mahkemesi :Asliye Ceza MahkemesiSuç : Taksirle yaralamaHüküm : TCK'nın 89/4, 22/3, 62/1, 50/1-a, 52/4. maddeleri uyarınca mahkumiyetTaksirle yaralama suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, katılanlar vekilleri tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:Bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, incelenen dosya kapsamına göre, katılanlar vekillerinin ceza miktarına ilişkin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine; ancak; 1-TCK'nın 50/4. maddesinde, taksirli suçlardan dolayı hükmolunan hapis cezasının uzun süreli de olsa, diğer koşulların varlığı halinde adli para cezasına çevrilebileceği, ancak, bu hükmün, bilinçli taksir halinde uygulanmayacağı belirtilmiş olmasına karşın, meydana gelen olayda bilinçli taksirin koşullarının oluştuğu mahkemece de kabul edilen sanık hakkında tayin edilen uzun süreli hapis cezasının paraya çevrilmesi,2- TCK'nın 50/6. maddesinde bulunan “yaptırımın” ibaresinin 01/03/2008 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan 26/02/2008 tarih 5739 sayılı Kanun'un 4. maddesi ile “tedbirin” olarak değiştirilmesi ile sözü edilen maddenin birinci fıkrasının “a” bendi uyarınca hapis cezasının paraya çevrilmesi seçenek yaptırım, diğer bentlerde düzenlenen hususların ise seçenek tedbir niteliğinde olduğu, TCK'nın 50/6. maddesinde hüküm kesinleştikten sonra Cumhuriyet savcılığınca yapılan tebligata rağmen otuz gün içinde seçenek tedbirin gereklerinin yerine getirilmesine başlanmaması veya başlanıp da devam edilmemesinin sonuçlarının düzenlediği, somut durumda ise, sanık hakkında bir tedbir niteliğini haiz olmayan, süreli hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesine karar verildiği, kaldı ki bu durumun hükmün tesisi aşamasında değil, hükmün kesinleşmesinden sonra infaz aşamasında nazara alınacağı hususu gözetilmeksizin; infazı kısıtlar biçimde, karar tesis edilmesi,3- Ödenmeyen adli para cezasının hapse çevrileceği hususuna hükümde yer verilmemek suretiyle TCK'nın 52/4. maddesine aykırı davranılması, Kanuna aykırı olup, katılanlar vekillerinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, 14.12.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.