Mahkemesi :Asliye Ceza MahkemesiSuçlar : Verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme, tehdit, hakaret, cinsel tacizHükümler : 1- Verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme suçundan dolayı TCK'nın 136/1, 62/1, 51/1-3. maddeleri gereğince mahkumiyet2- Tehdit suçundan dolayı TCK'nın 106/1-1, 62/1, 51/1-3. maddeleri gereğince mahkumiyet3- Hakaret suçundan dolayı TCK'nın 125/2. maddesi yollamasıyla aynı Kanun'un 125/1, 43/1, 62/1, 51/1-3. maddeleri gereğince mahkumiyet4- Cinsel taciz suçundan dolayı TCK'nın 105/1, 43/1, 62/1, 51/1-3. maddeleri gereğince mahkumiyetVerileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme, tehdit, hakaret ve cinsel taciz suçlarından sanığın mahkumiyetine ilişkin hükümler, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:A) Verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme, tehdit ve hakaret suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;Sanığın, mağdurun özel yaşam alanına ilişkin olmayan resimlerini kullanıp, mağdurun adını ve soyadını taşıyan sahte facebook hesabı açması, mağdurun cep telefonuna, “Evinizin önünde 14 tane bi şarjör boşaltayım da inan napıcama” biçimindeki mağdurun üzerinde objektif olarak ciddi bir korku yaratmaya elverişli nitelikte mesaj göndermesi, bir suç işleme kararının icrası kapsamında mağdura gönderdiği mesajlarındaki “o.ospu”, “iğrenç şey” ve benzeri sözlerle mağdurun onur, şeref ve saygınlığını rencide etmesi eylemlerinin sübut bulduğuna, sübut bulan eylemlerin verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme, tehdit ve zincirleme şekilde hakaret suçlarını oluşturduğuna ilişkin yerel mahkemenin kabulünde dosya kapsamına göre bir isabetsizlik görülmemiştir.TCK'nın 136/1. maddesinde bir yıldan dört yıla kadar hapis cezası öngörülmüş iken, anılan maddede, suç tarihinden sonra ve karar tarihinden önce 06.03.2014 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6526 sayılı Terörle Mücadele Kanunu ve Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un 4. maddesi ile yapılan değişiklikle ceza miktarının iki yıldan dört yıla kadar hapis cezası olarak belirlenlenmiş olması karşısında, TCK'nın 7/2. maddesi gereğince, suçun işlendiği zamandaki kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunun ilgili tüm hükümlerinin somut olaya ayrı ayrı uygulanması ve her iki kanuna göre hükmedilecek sonuç cezalar belirlendikten sonra sanığın lehine olan kanunun tespiti ile lehe kanunun bir bütün halinde uygulanması ve bu durumun kararın gerekçesine yansıtılması suretiyle hüküm kurulması gerektiği gözetilmemiş ise de, asgari hadden tayin edildiği açıklanan temel cezanın 1 yıl hapis cezası olarak belirlenmesi nedeniyle yerel mahkemece suç tarihindeki lehe düzenleme uyarınca uygulama yapıldığı ve 6526 sayılı Kanun'un 4. maddesi ile yapılan değişikliğin sanık aleyhine sonuç doğuracağı açıkça anlaşıldığından, bu husus bozma nedeni olarak kabul edilmemiştir.Temel cezalar belirlenirken, TCK'nın 61/1. maddesinde yer alan ölçütler nazara alınarak, dosyaya yansıyan bilgi ve kanıtlar birlikte ve isabetle değerlendirilip, denetime olanak verecek ve somut gerekçeler de gösterilmek suretiyle aynı Kanun'un 3/1. maddesi uyarınca işlenen fiillerin ağırlığıyla orantılı olacak şekilde maddelerde öngörülen alt ve üst sınırlar arasında hakkaniyete uygun bir cezaya hükmolunması gerektiği gözetilmeden, temel cezaların asgari hadden tayini, aleyhe temyiz bulunmadığından bozma sebebi sayılmamıştır.Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın sübuta ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle, eleştiri dışında, sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükümlerin isteme uygun olarak ONANMASINA,B) Cinsel taciz suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz isteminin incelenmesine gelince;Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;1- Sanığın, mağdurun cep telefonuna gönderdiği, “Ulan kardeş dedim, laf anla.. adımı zorla mı şer işletecen, ne zaman verecen?” mesajında geçen ve cinsel taciz olarak kabul edilen “ne zaman verecen?” sözlerinin, gerek sanığın savunmasına gerek mağdurun beyanlarına göre, sanığın mağdura borç olarak verdiğini iddia ettiği paranın ödenmesi talebi ile ilgili olup, cinsel arzu ve istekleri tatmin maksadı ile yazılmadığı gözetilmeden, mağduru cinsel amaçlı olarak taciz etmeyen sanık hakkında unsurları itibariyle oluşmayan cinsel taciz suçundan dolayı beraat kararı verilmesi gerekirken, delillerin takdirinde hataya düşülüp, dosya kapsamına uygun düşmeyen yazılı gerekçelerle mahkumiyet kararı verilmesi,2- Kabul ve uygulamaya göre de:TCK'nın 43/1. maddesindeki zincirleme suç hükmünün uygulanabilmesi için, bir suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda aynı kişiye karşı aynı suçun birden fazla işlenmesi gerekli olup, sanığın, “ne zaman verecen?” sözlerini içeren mesajı dışında hangi mesajlarının cinsel taciz suçu kapsamında değerlendirildiği denetime olanak verecek şekilde açıklanıp tartışılmadan, koşulları oluşmadığı halde, sanığa hükmedilen temel cezada TCK'nın 43/1. maddesi gereğince artırım yapılarak fazla ceza hükmedilmesi,Kanuna aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu nedenlerle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, 14.12.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.