Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 13322 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 5880 - Esas Yıl 2016
Mahkemesi :Asliye Ceza MahkemesiSuç : Trafik güvenliğini tehlikeye sokma, kişilerin huzur ve sükununu bozmaHüküm : Her iki suçtan;beraat Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan ve kişilerin huzur ve sükununu bozma suçundan sanığın beraatine ilişkin hükümler, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: 1-Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan kurulan hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;Yapılan yargılama sonunda, yüklenen suçun sanık tarafından işlendiğinin sabit olmadığı gerekçeleri gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, katılan vekilinin suçun oluştuğuna ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle beraata ilişkin hükmün isteme uygun olarak ONANMASINA, 2-Kişilerin Huzur ve Sükununu Bozmak suçundan kurulan hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Katılan ile tanıklar ... ve ...'ın aşamalardaki istikrarlı ve birbirleri ile uyumlu anlatımlarına, bilirkişi ...'in sunduğu rapor ile ekindeki fotoğraflara, sanık hakkında olaydan önce ve kısa süre sonrasında 6284 sayılı yasaya göre verilmiş koruma kararlarının varlığı ile dosya kapsamına göre, katılanın olay günü aracı ile yanında tanıklar ... ve ...olduğu halde ...'den ...'a doğru giderken, olay öncesi bir süre arkadaşlık yaşadığı sanığın da aracı ile onların peşine takılarak takibe başladığı, kendi aracı ile diğer aracın bazen yanına gelerek ve bazende önüne geçerek, bu suretle de varlığını ve takipte bulunduğunu belli ederek katılanı rahatsız ettiği, seyir halinde iken katılanın sanıktan kurtulmak maksadı ile Kumburgaz sapağına dönmesine rağmen, sapağı geçmiş olan sanığın tekrar geri gelip katılanın aracını takibe devam ettiği, katılanın yolda gördüğü Jandarma aracının yanında durması ile de sanığın yanlarından geçip gittiği anlaşılan olayda; sanığın hukuka aykırı olarak ve huzursuzluk verecek şekilde uzun süre ve ısrarla takipte bulunarak atılı Kişilerin Huzur ve Sükununu Bozmak suçunu işlediğinin sabit kabulü ile cezalandırılmasına karar verilmesi gerekirken, sanığın atılı suçu işlediğinin sabit olmadığından bahisle beraatına dair yazılı şekilde hüküm kurulması,Kanuna aykırı olup, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükümlerin bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, 13.12.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.