Mahkemesi :Asliye Ceza MahkemesiSuç : Taksirle öldürmeHüküm : TCK'nın 85/1, 22/3, 62, 53, 53/6, 63. maddeleri gereğince mahkumiyet Taksirle öldürme suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:21/09/2013 günü saat 23.45 sıralarında D370-02 Devlet Karayolu üzerinde Siirt istikametinden Batman istikametine seyir halinde olan, maktul ...'ın yolcu olarak bulunduğu, sanık sürücü ...'in yönetimindeki otomobilin direksiyon hakimiyetini kaybederek, gidiş istikametine göre yolun sağında bulunan kaldırıma çıkıp sağ tarafında bulunan duvara çarpmasının adından savrularak yol içerisinde durması sonucu meydana gelen kazada, olaydan 2 saat 16 dakika sonra alınan raporda sanığın 90 promil alkollü olduğunun tespit edilmesi ve mahkemece dinlenen tanıkların sanığın aracı hızlı kullandığına hatta 140-150 km hızla seyrettiklerine ilişkin beyanları karşısında, bilinçli taksir koşullarının oluşması sebebiyle bilinçli taksir nedeniyle artırım yapılırken üst hadden artırım yapılması gerekirken, sanık hakkında eksik ceza tayini, temyiz edenin sıfatına göre bozma sebebi yapılmamıştır. Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafinin kusura, ceza miktarına, bilinçli taksirin koşullarının oluşmadığına ilişkin temyiz itirazlarının reddine, ancak;1- 5237 sayılı TCK'nın 53/1. maddesindeki hak yoksunluklarının taksirli suçlarda uygulama olanağı bulunmadığı gözetilmeden anılan madde ile sanık hakkında hak yoksunluğuna hükmedilmesi,2- TCK'nın 53/6. maddesi uyarınca "Belli bir meslek veya sanatın ya da trafik düzeninin gerektirdiği dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırılık dolayısıyla işlenen taksirli suçtan mahkûmiyet hâlinde, üç aydan az ve üç yıldan fazla olmamak üzere, bu meslek veya sanatın icrasının yasaklanmasına ya da sürücü belgesinin geri alınmasına karar verilebilir." açık hükmü karşısında, sanık hakkında sürücü belgesinin geri alınmasına karar verilmesi gerekirken, sürücü belgesini kullanmaktan yasaklanmasına karar verilmesi, Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu konuda, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden hüküm fıkrasının hak yoksunluğuna ilişkin 5. bendinin hükümden çıkartılması, hükmün 7. bendinde yer alan "sürücü belgesini kullanmaktan yasaklanmasına" ibaresinin çıkarılarak yerine "sürücü belgesinin geçici olarak geri alınmasına" ibaresinin yazılması suretiyle, sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 13/12/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.