Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 13286 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 16970 - Esas Yıl 2015





Mahkemesi :Ağır Ceza MahkemesiDava : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminatHüküm : 10.137,73 TL maddi ve 20.000 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesineDavacının tazminat talebinin kısmen kabulüne ilişkin hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;Yapılan incelemeye, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;1- Dosya içerisinde mevcut Sgk hizmet döküm belgesine göre; davacının asgari ücretle sigortalı olarak çalıştığı iş yerinden 25.07.2011 tarihinde çıkış yaptığının anlaşıldığı, dosya içeriğine göre; davacının üzerine atılı suçtan 27.07.2011 tarihinde tutuklandığı, 23.05.2014 tarihli duruşma tutanağında ve 24.11.2014 tarihli naip hakim inceleme raporunda yakalama ve gözaltı tarihine ilişkin herhangi bir ibareye yer verilmediği, bilirkişi raporunda ise davacının 26.07.2011 tarihinde gözaltına alındığının belirtildiği dikkate alındığında, varsa yakalama ve gözaltı tutanaklarının aslı ya da onaylı suretleri de dosya içerisine alınarak, davacının iş yerinden hangi sebeple çıkarıldığı ve tutukluluk süresine ilişkin olarak kendisine ücret ödenip ödenmediğinin Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığından ve ilgili iş yerinden araştırılıp, özellikle işe giriş ve işten ayrılış bildirgeleri, hizmet döküm belgeleri ve maaş bordroları başta olmak üzere davacı ile ilgili tüm belgelerin ilgili iş yeri ve Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığından temin edilip dosya içerisine alınarak, davacıya kıdem tazminatı ödenip ödenmediği, buna ilişkin bir dava açılıp açılmadığı da araştırılarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde karar verilmesi, 2- Davacının ceza infaz kurumunda tutuklu bulunduğu süre içerisinde yapmış olduğu harcamalarının maddi tazminat kapsamına dahil edilemeyeceğinin gözetilmemesi, 3- Nesnel bir ölçüt olmamakla birlikte, hükmedilecek manevi tazminatın davacının sosyal ve ekonomik durumu, üzerine atılı suçun niteliği, tutuklanmasına neden olan olayın cereyan tarzı, tutuklu kaldığı süre ve benzeri hususlar ile tazminat davasının kesinleşeceği tarihe kadar davacının elde edeceği parasal değer dikkate alınıp, hak ve nesafet ilkelerine uygun makul bir miktar olarak tayin ve tespiti gerekirken, davacı lehine belirlenen ölçütlere uymayacak miktarda fazla manevi tazminata hükmolunması, 4- Dairemizce yapılan temyiz incelemeleri sırasında aynı konu ve haksız tutuklama nedenine dayalı olarak birden fazla davanın açıldığının tespit edildiğinin anlaşılması karşısında; hazine zararına yol açan mükerrer davalara ilişkin ödemelerin önlenmesinin temini ve kamu kaynaklarının etkili, verimli ve hukuka uygun kullanılması bakımından, aynı konu ve haksız tutuklama nedenine dayalı açılmış dava olup olmadığının ilgili birimlerden sorulup, Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi (UYAP) üzerinden de araştırılarak tespit edilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, Kanuna aykırı olup, davalı vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, 12.12.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.