Mahkemesi :Sulh Ceza HakimliğiKarar Tarihi : 07/12/2015 Taksirle bir kişinin yaralanmasına neden olma suçundan şüpheli ...hakkında yapılan soruşturma sonucunda Mersin Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 26/10/2015 tarihli ve ... soruşturma, ... sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara karşı yapılan itirazın reddine ilişkin Mersin 1. Sulh Ceza Hakimliğinin 07/12/2015 tarihli ve 2015/4642 değişik iş sayılı kararını kapsayan dosya incelendi. 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 160. maddesinde yer alan “Cumhuriyet savcısı, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlar. Cumhuriyet savcısı, maddî gerçeğin araştırılması ve adil bir yargılamanın yapılabilmesi için, emrindeki adlî kolluk görevlileri marifetiyle, şüphelinin lehine ve aleyhine olan delilleri toplayarak muhafaza altına almakla ve şüphelinin haklarını korumakla yükümlüdür.” şeklindeki düzenleme karşısında, Cumhuriyet savcısının soruşturma yapmak zorunda olduğu, dosya kapsamına göre her ne kadar Mersin Cumhuriyet Başsavcılığınca, müştekinin iddia ettiği şekilde yola bisiklet çıktığına dair delil bulunmadığı, şüphelinin kusurunun bulunmadığı ve müştekinin 2918 sayılı Kanun’un 157/a.6 maddesinde düzenlenen kuralı ihlal ettiğinden bahisle kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiş ise de, şüphelinin 23/09/2015 tarihli ifadesinde bisikletli kişiyi tanımadığını, yine tanık Ganime Elvan’ın 17/09/2015 tarihli beyanında müştekinin bisikletli bir kişiye çarpmamak için sağa yöneldiğini, tanık Süleyman Hızlı’nın 17/09/2015 tarihli ifadesinde ise, şüpheliye ait ... plakalı aracın kazanın olduğu yerde yolu daralttığını, bu araç nedeniyle yolun tek şeride düştüğünü, aynı zamanda viraj olması nedeniyle karşıdan gelen aracın görülmesinin bu araç nedeniyle engellendiğini belirtmiş oldukları nazara alındığında, kaza esnasında orada bulunduğu anlaşılan bisikletli kişinin kimlik tespitine ilişkin herhangi bir araştırmanın yapılmadığı gibi evrakın bu kişi yönünden soruşturma yapılmak üzere tefrik de edilmediği, 11/09/2015 tarihli kaza tespit tutanağında da şüpheli ...’in kusursuz olduğuna, müştekinin ise kusurlu olduğuna dair bir değerlendirmenin yapılmadığı nazara alındığında, bisikletli kişinin kimlik bilgileri tespit edilerek ifadesinin alınması, gerektiğinde olay mahallinde keşif yapılarak dosyanın bütün halinde bilirkişiye verilerek kusur durumlarına ilişkin rapor alındıktan sonra, sonucuna göre karar verilmesi gerektiği gözetilerek 5271 sayılı Kanun’a uygun bir soruşturmanın bulunmadığı bir durumda, anılan Kanun’un 160. maddesi ve diğer maddeleri uyarınca soruşturma yapmasını sağlamak maksadıyla itirazın kabul edilmesi yerine, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle, 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 309.maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü 27/07/2016 gün ve 94660652-...-33-4750-2016 sayılı kanun yararına bozma talebine atfen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 02/09/2016 tarih ve ...tebliğnamesi ile daireye ihbar ve dava evrakı tevdi kılınmakla;Dosya incelenerek gereği düşünüldü: 11/09/2015 tarih saat 12:30 sıralarında müşteki ...'in sevk ve idaresindeki araç ile meskun mahalde, gündüz vakti, iki yönlü yolda seyir halinde iken olay mahalli virajlı kısma geldiğinde beyanına göre yol kenarında park halinde bulunan şüpheli...'e ait kamyonetin yanından aniden yola çıkan bisikletliye çarpmamak için direksiyonu sağa kırması neticesinde yol dışı kalarak aracın dereye düşmesi neticesinde nitelikli şekilde yaralandığı olayda; şüpheli ...'in 23/09/2015 tarihinde alınan ifadesinde bisikletli kişiyi tanımadığını beyan ettiği, tanık ...’ın 17/09/2015 tarihli beyanında müştekinin bisikletli bir kişiye çarpmamak için sağa yöneldiğini ifade ettiği, tanık ...’nın 17/09/2015 tarihli ifadesinde ise, şüpheliye ait ...plakalı aracın kazanın olduğu yerde yolu daralttığını, bu araç nedeniyle yolun tek şeride düştüğünü, aynı zamanda viraj olması nedeniyle karşıdan gelen aracın görülmesinin bu araç nedeniyle engellendiğini belirtmiş olması karşısında, kaza esnasında orada bulunduğu anlaşılan bisikletli kişinin kimlik tespitine ilişkin herhangi bir araştırmanın yapılmadığı gibi 11/09/2015 tarihli kaza tespit tutanağında da şüpheli ...’in kusursuz olduğuna, müştekinin ise kusurlu olduğuna dair bir değerlendirmenin yapılmadığı nazara alındığında, bisikletli kişinin kimlik bilgileri tespit edilerek ifadesinin alınması, gerektiğinde trafik kazasının meydana geldiği yerde keşif icra edilip, bilirkişiden rapor alınarak, maddi olay ve kusur durumu şüpheye yer bırakmayacak biçimde tespit edilmeden kolluk marifetiyle yapılan soruşturma ile yetinilerek, yazılı şekilde kovuşturmaya yer olmadığına ilişkin karara yönelik itirazın kabulü yerine, yazılı şekilde reddinde isabet görülmediğinden; Kanun yararına bozma talebine atfen düzenlenen tebliğnamedeki bozma isteği incelenen dosya kapsamına göre yerinde görüldüğünden, Mersin 1. Sulh Ceza Hakimliğinin 07/12/2015 tarihli ve ... değişik iş sayılı kararının CMK'nın 309. maddesi uyarınca KANUN YARARINA BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde yapılmasına, dosyanın mahalline iadesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 12/12/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.