Mahkemesi :Asliye Ceza MahkemesiTrafik güvenliğini tehlikeye sokmak suçundan sanık ...'nin, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 179/2 ve 62/1. maddeleri uyarınca 25 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına dair ...1. Asliye Ceza Mahkemesinin 24/11/2015 tarihli ve 2014/569 esas, 2015/583 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.Dosya kapsamına göre, TCK'nın 50/3. maddesinde yer alan "Daha önce hapis cezasına mahkûm edilmemiş olmak koşuluyla, mahkûm olunan otuz gün ve daha az süreli hapis cezası ile fiili işlediği tarihte on sekiz yaşını doldurmamış veya altmış beş yaşını bitirmiş bulunanların mahkûm edildiği bir yıl veya daha az süreli hapis cezası, birinci fıkrada yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevrilir." şeklindeki düzenleme karşısında, daha önce hapis cezasına mahkûm edilmemiş bulunan sanık hakkında tayin olunan 25 gün kısa süreli hapis cezasının TCK'nın 50/1. maddesinde öngörülen seçenek yaptırımlardan birine çevrilmesinde zorunluluk olduğunun gözetilmemesinde isabet görülmediğinden bahisle, CMK'nın 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü'nün 27/07/2016 gün ve 94660652-105-48-6649-2016 sayılı kanun yararına bozma talebine atfen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 20/09/2016 gün ve 2016/323096 sayılı tebliğnamesi ile daireye ihbar ve dava evrakı tevdi kılınmakla;Dosya incelenerek gereği düşünüldü:Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan sanığın TCK'nın 179/3-2, 62/1, maddeleri gereğince 25 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiş ise de, daha önce hapis cezasına ilişkin hükümlülüğü bulunmayan sanık hakkında tayin olunan kısa süreli hapis cezasının, TCK'nın 50/3. maddesindeki "Daha önce hapis cezasına mahkûm edilmemiş olmak koşuluyla, mahkûm olunan otuz gün ve daha az süreli hapis cezası ile fiili işlediği tarihte on sekiz yaşını doldurmamış veya altmış beş yaşını bitirmiş bulunanların mahkûm edildiği bir yıl veya daha az süreli hapis cezası, birinci fıkrada yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevrilir" hükmü uyarınca aynı maddenin 1. fıkrasında yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevrilmesi gerektiğinin gözetilmemesinde isabet görülmediğinden;Kanun yararına bozma talebine dayanılarak düzenlenen tebliğnamedeki bozma isteği incelenen dosya kapsamına nazaran yerinde görüldüğünden, ...1. Asliye Ceza Mahkemesinin 24/11/2015 tarihli ve 2014/569 esas, 2015/583 sayılı kararının 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 309. maddesi uyarınca isteme uygun olarak BOZULMASINA, aynı Kanun'un 309/4-d maddesindeki “Hükümlünün cezasının kaldırılmasını gerektiriyorsa cezanın kaldırılmasına, daha hafif bir cezanın verilmesini gerektiriyorsa bu hafif cezaya Yargıtay ceza dairesi doğrudan hükmeder.” şeklindeki düzenleme gereği bozma nedenine göre uygulama yapılarak, hüküm fıkrasına (2). bentten sonra gelmek üzere, “Sanığa hükmedilen kısa süreli hapis cezasının, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 50/3. maddesindeki amir hükme göre, takdiren aynı Kanun'un 50/1-a maddesi gereğince adli para cezasına çevrilerek, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 52/2. maddesi uyarınca günlüğü 20 TL'den sanığın neticeten 500 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına,” ibaresinin yazılması ile hüküm fıkrasındaki diğer hususların aynen bırakılmasına, infazın ve müteakip işlemlerin mahallinde buna göre yapılmasına, dosyanın mahalline gönderilmesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 12/12/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.