Mahkemesi :Asliye Ceza MahkemesiSuç : 2863 Sayılı Kanuna AykırılıkHüküm : 2863 sayılı Kanunun 65/1, TCK'nın 43, 62, 52/2, 53. maddeleri gereğince mahkumiyet 2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:Sanık hakkında 2863 sayılı Kanunun 65/1 ve TCK'nın 43. maddeleri uyarınca tayin olunan 2 yıl 6 ay hapis cezasından, TCK'nın 62. maddesi uyarınca 1/6 oranında indirim yapıldığında 2 yıl 1 ay yerine 1 yıl 13 ay hapis cezasına hükmolunması, aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.Bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafinin zamanaşımı süresinin dolduğuna, ceza verilmesine yer olmadığı kararı verilmesi gerektiğine ilişkin temyiz itirazlarının reddine, ancak; 1) 14/05/2009 tarih, 2007/127 Esas, 2009/54 Karar sayılı ilk hükmün sadece sanık tarafından temyiz edilmesinden dolayı, Dairemizin 10/06/2013 tarihli ve 2012/20514- 2013/15652 sayılı ilamı ile, sanığın kazanılmış hakkı saklı kalmak kaydıyla bozma kararı verildiğinden, ilk hükümde sanık hakkında tayin edilen erteli ceza miktarı üzerinden infazın yapılması gerektiği dikkate alınmaksızın, sanığın neticeten 1 yıl 13 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına hükmedilmesi kanuna aykırı,2) Sanık hakkında TCK'nın 53. maddesi tatbik edilirken, Anayasa Mahkemesinin 24/11/2015 günlü Resmi Gazete'de yayımlanan 08/10/2015 tarihli, 2014/140 esas, 2015/85 karar sayılı iptal kararının gözetilmesinde zorunluluk bulunması,Bozmayı gerektirmiş olup, hükmün bu nedenlerle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; ancak, yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu hususlarda, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden; hüküm fıkrasının onuncu paragrafındaki “ve TCK 51” ibaresinin hükümden çıkartılarak, onuncu paragraftan sonra gelmek üzere, "14/05/2009 tarih, 2007/127 Esas, 2009/54 Karar sayılı ilk hükmün sadece sanık tarafından temyiz edilmesinden dolayı, 5271 sayılı CMK'nın 307/4. maddesi dikkate alınarak, ilk hükümde tayin edilen erteli 1 yıl 8 ay hapis cezası üzerinden infazın yapılmasına" cümlesinin eklenmesi; TCK'nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin (8) ve (9) numaralı paragrafların hükümden çıkartılarak yerine, “Sanığın kasten işlemiş olduğu suçtan dolayı hapis cezasına mahkumiyetinin kanuni sonucu olarak, TCK'nın 53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (a), (d) ve (e) bentlerindeki hakları kullanmaktan aynı Kanun'un 53/2. maddesi gereğince hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına; TCK'nın 53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (c) bendindeki hakları kullanmak yönünden ise, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından, aynı Kanun'un 53/3. maddesi gereğince hapis cezası ertelendiğinden yoksun bırakılmasına yer olmadığına, diğer kişiler bakımından TCK'nın 53/2. maddesi gereğince hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına, TCK'nın 53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendindeki hak yoksunlukları açısından ise, Anayasa Mahkemesi'nin 24/11/2015 günlü Resmi Gazete'de yayımlanan 08/10/2015 tarihli, 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı iptal kararının gözetilmesine” yazılması suretiyle, sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 01/12/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.