Mahkemesi :Asliye Ceza MahkemesiSuç : Taksirle öldürmeHüküm : CMK'nın 231/11. maddesi uyarınca açıklanan TCK'nın 85/1, 62/1, 51/1-3-6-7-8. maddeleri gereğince mahkumiyet.Taksirle öldürme suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:Taksirle öldürme... 1. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 25/05/2009 tarih ve 2009/160 E. 2009/382 K. sayılı 02/06/2009 tarihinde kesinleşmiş bulunan ilamı ile hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilip, 5 yıl denetim süresi belirlenen sanığın denetim süresi içinde 16/09/2013 tarihinde işlediği kasten yaralama suçu nedeniyle... 2. Sulh Ceza Mahkemesi’nin 04/03/2014 tarih ve 2013/831 E. 2014-228 K. sayılı ilamı ile mahkumiyetine karar verildiği ve bu hükmün 04/03/2014 tarihinde kesinleştiği, ihbar üzerine dosya yeniden ele alınarak önceki hükmün 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 231/11. maddesi gereğince açıklanmasına dair... 1. Asliye Ceza Mahkemesi'nin 15/07/2014 tarihli ve 2014/250 Esas, 2014/464 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi: 5271 sayılı Kanununun 231. maddesinin 11. fıkrasında, denetim süresi içerisinde kasten yeni bir suçun işlenmesi veya denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülüklere aykırı davranılması halinde mahkemece hükmün açıklanacağı belirtilmiş olup, bu iki halin gerçekleştiğinin saptanması durumunda, mahkemece yapılacak işlem, önceden verilen ancak, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına konu olması nedeniyle hukuki varlık kazanmayan hükmün açıklanmasından ibarettir. Bu iki şarttan birine aykırılık nedeniyle hükmün açıklanması halinde mahkemece, uygulanmasında yasal zorunluluk bulunduğu halde, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilmesi nedeniyle uygulanamayan yasal hükümler hariç olmak üzere önceki hükümde bir değişiklik yapılmayacağından, yeniden kurulan hükümde önceden verilen hükmün infazını sağlamaya yöneliktir. Yeniden hüküm verilmesi ise yalnızca sanığın “kendisine yüklenen yükümlülüklerin yerine getirilememesi" halinde mümkündür. Bu şart gerçekleştiğinde, sanığa yeni bir imkan sağlamayı düşünen yasa koyucu, yükümlülüğün yerine getirilememesi haline münhasır olarak mahkemeye, sanığın durumunun değerlendirilmesi suretiyle, cezanın kısmen infazına yada önceki hükümde yasal zorunluluk nedeniyle tartışılamayan erteleme veya seçenek yaptırımlara çevirme kurumlarının değerlendirilmesi suretiyle yeniden hüküm kurması imkanını sağlamıştır. Bu son halde dahi mahkeme, sübut ve nitelendirmenin değiştirilmesi veya önceki uygulamadan dönme yönünden bir imkâna sahip olmamakta, yalnızca önceki hükmün varlığı kabul edilerek, belirli bir kısmının infaz edilmemesi ya da önceki hükümde değerlendirilemeyen TCK’nın 50 veya 51. maddelerinin uygulanması yetkisine sahip olabilmektedir. Bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde,... 1. Asliye Ceza Mahkemesince, sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 85/1, 62/1. maddesi gereğince neticeten 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 231/5. maddesi gereğince sanık hakkındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına, aynı maddenin 8. fıkrası uyarınca 5 yıllık denetim süresine tâbi tutulmasına karar verilmiş, sanığın denetim süresi içinde işlediği kasten yaralama suçundan... 2. Sulh Ceza Mahkemesince verilen mahkumiyet hükmünün 04.03.2014 tarihinde kesinleşmesi üzerine, mahkemesine hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının değerlendirilmesi için yapılan ihbar üzerine, dosya yeniden ele alınarak önceki hükmün açıklanması ile yetinilmesi gerekirken, sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 85/1, 62, 51/1-3. maddeleri gereğince hapis cezasının ertelenmesine karar verilme si, aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.Yapılan yargılamaya toplanıp karar yerinde gösterilen delillere mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine incelenen dosya kapsamına göre, sanığın bir nedene dayanmayan sair temyiz itirazlarının reddine; ancak;TCK'nın 51/7. maddesi uyarınca, sanığın denetim süresi içinde kasıtlı bir suç işlemesi halinde ertelenen cezanın kısmen veya tamamen infaz kurumunda çektirilmesine karar verileceğinin ve TCK'nın 51/8. maddesi gereğince denetim süresinin iyi halli olarak geçirilmesi halinde cezanın infaz edilmiş sayılacağının ihtarı yerine, infazı kısıtlar biçimde, ''sanığın denetim süresi içerisinde kasıtlı bir suç işlemesi halinde ertelenen cezanın kısmen veya tamamen infaz kurumunda çektirilmesine ve denetim süresini iyi halli olarak geçirmesi halinde cezanın infaz edilmiş sayılmasına'' karar verilmesi;Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; ancak, yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu hususlarda, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden; hüküm fıkrasının 5-d bendinde yer alan ''TCK'nın 51/7. maddesi gereğince sanığın denetim süresi içerisinde kasıtlı bir suç işlemesi halinde ertelenen cezanın kısmen veya tamamen infaz kurumunda çektirilmesine karar verilmesine, TCK'nın 51/8. maddesi gereğince denetim süresinin iyi halli olarak geçirmesi halinde cezanın infaz edilmiş sayılmasına'' ibaresi hükümden çıkarılarak yerine ''TCK'nın 51/7. maddesi uyarınca, sanığın denetim süresi içinde kasıtlı bir suç işlemesi halinde ertelenen cezanın kısmen veya tamamen infaz kurumunda çektirilmesine karar verileceğinin ve TCK'nın 51/8. maddesi gereğince denetim süresinin iyi halli olarak geçirilmesi halinde cezanın infaz edilmiş sayılacağının ihtarına'' ibaresinin eklenmesi suretiyle, sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 30.11.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.