Mahkemesi :Asliye Ceza MahkemesiSuç : Trafik güvenliğini tehlikeye sokmaHüküm : TCK'nın 179/3. maddesi yollamasıyla aynı Kanun'un 179/2, 53/1-2-3, 58. maddeleri gereğince mahkumiyet Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: Tekerüre esas alınan kararlarda, TCK'nın 58. maddesinin uygulanması karşısında, ikinci kez mükerrir olan sanık hakkında, koşulları oluştuğu halde, ikinci defa tekerrür hükümlerinin uygulanmaması, aleyhe temyiz bulunmadığından, bozma nedeni olarak kabul edilmemiştir. Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın adil yargılanma hakkının ihlal edildiğine, eksik incelemeye dayalı olarak karar verildiğine ilişkin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak; 1- 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun'un mükerrirlere özgü infaz rejimini düzenleyen 108. maddesinin 2. fıkrası gereğince, sanık hakkında mükerrirlere özgü infaz rejiminin uygulanmasına karar verilirken geçmiş hükümlülüklerden en ağırı olan “... 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 10.04.2012 tarihli, 2011/672 esas, 2012/547 karar sayılı dolandırıcılık suçundan dolayı 1 yıl hapis ve 2.000,00 TL adli para cezası içeren mahkumiyet hükmü”nün tekerrüre esas alınması ile yetinilmesi gerektiği gözetilmeden, “... 9. Asliye Ceza Mahkemesinin 14.05.2009 tarihli, 2008/1157 esas, 2009/510 karar sayılı dolandırıcılık suçundan dolayı 1 yıl hapis ve 1.000,00 TL adli para cezası içeren mahkumiyet hükmü”nün de tekerrüre esas alınması, kanuna aykırı, 2- Sanık hakkında TCK'nın 53. maddesi tatbik edilirken, Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 günlü Resmi Gazete'de yayımlanan 08.10.2015 tarihli, 2014/140 esas, 2015/85 karar sayılı iptal kararının gözetilmesinde zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş olup, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu nedenlerle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince BOZULMASINA; ancak, yeniden yargılama gerektirmeyen bu hususlarda aynı Kanun'un 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden; hükmün 53. maddenin uygulanmasına ilişkin 5 numaralı paragrafının, “5- Sanığın kasten işlemiş olduğu suçtan dolayı hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak TCK'nın 53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (a), (d), (e) bentlerindeki hakları kullanmaktan aynı Kanun'un 53/2. maddesi gereğince hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar; TCK'nın 53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (c) bendindeki hakları kullanmak yönünden ise, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından aynı Kanun'un 53/3. maddesi gereğince koşullu salıverilme tarihine kadar, diğer kişiler bakımından TCK'nın 53/2. maddesi gereğince hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına, TCK'nın 53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendindeki hak yoksunlukları açısından ise Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 günlü Resmi Gazete'de yayımlanan 08.10.2015 tarihli, 2014/140 esas, 2015/85 karar sayılı iptal kararının gözetilmesine,” şeklinde değiştirilmesi, hükmün tekerrür hükümlerinin uygulanmasına ilişkin 6 numaralı paragrafındaki, “... 9. Asliye Ceza Mahkemesinin, 2008/1157 Esas – 2009/510 Karar sayılı ilamı aldığı, 1 YIL HAPİS cezası ve” ibarelerinin hükümden çıkarılması suretiyle, eleştirilen husus dışında, sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 30.11.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.