Mahkemesi :Asliye Ceza MahkemesiSuç : Taksirle öldürme Hüküm : Beraat Taksirle öldürme suçundan sanığın beraatine ilişkin hüküm, katılanlar vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek, gereği düşünüldü. Beraat eden ve kendini vekil ile temsil eden sanık lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi, temyiz edenin sıfatından dolayı bozma nedeni yapılmamıştır. Sanığın idaresindeki araçla gece vakti aydınlatması olmayan, yerleşim yeri dışında 5.5 metre genişliğindeki, iki yönlü kullanıma açık yolda aracıyla seyri sırasında karşı yönden gelen ...'nın kullandığı motosiklete sol ön köşesi ile çarparak ölümüne neden olduğu olayda, kazadan sonra düzenlenen trafik kazası tespit tutanağında sanığın şerit ihlali yaptığının tespit edilemediği, keşif sonrası alınan 02.02.2010 tarihli bilirkişi raporunda ise olay yerinde çekilen görüntülere ve sanığın alkollü olmasına dayanılarak sanığın kusurlu olduğunun kabul edildiği, Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinin 10.05.2012 tarihli raporunda ise mevcut deliller ışığında sanığın kusurlu olmadığının kabul edildiği, katılan tarafından hukuk mahkemesinde açılan davada keşif sonrası alınan bilirkişi raporuna üstünlük tanındığı, sanığın aşamalardaki beyanları, olay yerini gösterir görüntüler ve dosya içeriğine göre mahkemece sanığın şerit ihlali yaparak kazaya neden olduğuna ilişkin delil bulunmadığı ve kusurunun bulunduğu konusunda kanaate ulaşılamadığı nedeniyle beraatine karar verilmesinde isabetsizlik görülmediği anlaşılmakla tebliğnamedeki bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir. Yapılan yargılama sonunda, failin kusurunun bulunmadığı gerekçeleri gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan katılanlar vekilinin kusura ilişkin temyiz itirazlarının reddine, ancak;Hükmün gerekçesinde sanığın, meydana gelen olay nedeniyle kusursuz kabul edildiği görülmekle, CMK'nın 223/2-c maddesi gereğince beraat kararı verilmesi gerekirken, yüklenen suçun sanık tarafından işlendiğinin sabit olmadığından bahisle 5271 sayılı CMK'nın 223/2-e maddesi uyarınca beraatine karar verilmesi, Kanuna aykırı olup, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, ancak, yeniden yargılama gerektirmeyen bu hususun aynı Kanunun 322. maddesine göre düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hükmün gerekçesinden ve hüküm fıkrasından “sanığın atılı suçu işlediğine dair kesin ve inandırıcı somut deliller elde edilemediğinden sanığın sabit olmayan suçtan CMK 223/2-e maddesi gereğince BERAATİNE.” cümlesinin çıkartılarak, yerine “sanığın, yüklenen suç açısından taksirinin bulunmaması nedeniyle, 5271 sayılı CMK'nın 223/2-c maddesi uyarınca BERAATİNE” cümlesinin eklenmesi suretiyle sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün, DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 28.05.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.