Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 12969 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 10672 - Esas Yıl 2016





Mahkemesi :Ağır Ceza MahkemesiKatılanlar : 1- ..., 2- ..., 3-..., 4-... Suç : Taksirle öldürmeHüküm : Sanık ... hakkında; TCK'nın 85/2, 62/1, 53/6, 63/1. maddeleri gereğince mahkumiyet.Sanık ... hakkında: BeraatTaksirle öldürme suçundan katılan sanığın mahkumiyetine ve sanığın beraatine ilişkin hüküm, katılan sanık müdafii ve katılanlar vekilleri tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:1-Olay tarihinde sanık ...'ın idaresindeki minibüs ile orta refüjle bölünmüş otoyolda seyir halinde iken olay mahalline geldiğinde, aynı yönde seyir halinde bulunan sanık sürücü ... yönetimindeki otomobille çarpıştığı, araçların sağdan yol dışı kalarak devrilmesi sonucunda 5 kişinin öldüğü ve sanıklar ile birlikte 4 kişinin nitelikli, 4 kişinin de basit şekilde yaralandığı olayda, trafik kazası tespit tutanağında çarpma noktasının sol şerit ile orta şeridin birleştiği şerit çizgisi üzerinde gösterildiği, kazanın özetinde sanık ...'ın sol şerit üzerinde seyri sırasında aracının sağ ön ve yan kısımları ile diğer sanık ...'nin aracının sol ön ve yan kısımlarına çarptığının belirtildiği, fakat dosyada mevcut tek krokideki çizimde sanık ...'ın aracının sağ arka yan kısımları ile çarptığı ve bu kısımının hasarlı gösterildiği, soruşturma aşamasında alınan ve mahkemece hükme esas alınan trafik uzmanı bilirkişi raporunda sanık ...'ın sol şeritte seyri sırasında orta şeride geçmek için sağa manevra yaptığı sırada aracının sağ ön ve yan kısımları ile diğer sanık ...'nin aracının sol ön ve yan kısımlarına çarptığının ve sanığın tam kusurlu olduğunun belirtildiği, ancak soruşturma aşamasında ifadesi alınan mağdur ...'ın, içerisinde bulunduğu sanık ...'un minibüsünün orta şeritten seyrettiği ve sollamaya geçtiği sırada sağından diğer sanığın aracının yanaştığını, sanık ...'un kurtarmak için direksiyonu sola sonra da sağa kırdığını, bu esnada sağından gelen sanık ...'e ait aracın içerisinde bulunduğu minibüse sağ arka kısmından çarptığını beyan ettiği, sanık ... ve müşteki ...'ın da benzer şekilde sollamaya geçtikleri esnada diğer sanığın kendi şeritlerine doğru geçtiğini, sanığın ilerleyerek aracı geçtiği fakat sanık ...'in araçlarına sol şeritte sağ yan ve arka kısımlarından vurduğunu beyan ettikleri, diğer sanık ...'nin aşamalarda alınan ifadesinde ise orta şeritte seyir halinde iken aracının sol arka tarafında bir çarpma sesi hissettiği ve direksiyon hakimiyetini kaybettiğini, sorulması üzerine yeniden sol arka kapı noktasından aracına çarpıldığını belirttiği, böylelikle olayın gerçekleşme şekli ve araçların çarpışma noktaları hususunda çelişki meydana geldiği ve mahkemece kovuşturma aşamasında alınan Adli Tıp Kurumu raporu ile çelişki giderilemediği anlaşılmakla, sanıkların kusuru yönünden maddi gerçeğin hiç bir kuşkuya yer vermeyecek biçimde ortaya çıkarılıp, olayın etraflıca aydınlatılması bakımından Karayolları yada Teknik Üniversitelerin ilgili bölümlerinde bulunan uzmanlardan oluşturulacak bilirkişi kurulundan rapor alınarak kazanın meydana gelme şekli hususundaki çelişkinin giderilerek, sanıkların kusur durumlarının belirlenmesi sonrasında sanıkların hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken, eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması, Kabule göre ise; 2-İki sınır arasında temel ceza belirlenirken, suçun işleniş biçimi, failin taksire dayalı kusurunun yoğunluğu, maddede öngörülen cezanın üst sınırı da nazara alınmak suretiyle, adalet, hakkaniyet kurallarına uygun bir cezaya hükmedilmesi gerektiği gözetilmeden, tam kusurlu kabul edilen sanık hakkında temel ceza belirlenirken, alt sınırdan daha fazla uzaklaşılması gerektiğinin gözetilmemesi, Kanuna aykırı olup, sanık ... müdafinin ve katılanlar vekillerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince hükmün isteme kısmen uygun olarak BOZULMASINA, 23.11.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.