Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 12950 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 6164 - Esas Yıl 2016





Mahkemesi :Asliye Ceza MahkemesiSuç : Taksirle yaralamaHüküm : CMK'nın 223/2-e maddesi gereğince beraatTaksirle yaralama suçundan sanığın beraatine ilişkin hüküm, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:14 haftalık hamile olan katılanın, 29.04.2011 tarihinde ...Hastanesi'nde kadın doğum uzmanı olarak çalışan sanık doktor tarafından yapılan muayenesinde, fetal kalp atışı olmayan 14 haftalık gebelik tespiti üzerine sanık doktor tarafından katılanın missed abortus tanısı ile kürtaj yapıldığı ve aynı gün taburcu edildiği, katılanın kürtaj işleminden sonra şiddetli ağrılarının olması üzerine 30.04.2011 tarihinde anılan hastaneye tekrar başvurduğu, burada tanık doktor ... tarafından muayene edilerek rahmin zarar gördüğü tanısı ile ameliyata alındığı ve yapılan ameliyat neticesinde rahiminin alınması sonucu organlarından birinin işlevinin yitirilmesi şeklinde yaralandığı olayda; Adli Tıp Uzmanı bilirkişi tarafından 11.07.2011 tarihinde düzenlenen raporda, ''29.04.2011 günü yapılan kürtaj sonrası hastada bulunan ve gittikçe artan ağrı sonrası gerekli takip ve kanama kontrollerini yeterince yapmamış olan DR. ... 'ın söz konusu olayda tıbbi yönden kusurlu olduğu''nun belirtildiği, Adli Tıp 3. İhtisas Kurulu'nun 06.03.2013 tarihli raporunda ise '' ... mevcut tıbbi belgelere göre missed abortus ( ölü fetus ) tanısı ile kürtaj yapılmasının doğru olduğu, kişinin 30.04.2011 tarihinde akut batın ön tanısı ile ameliyat kararının uygun olduğu, 04.05. 2011 tarihli pataloji raporunda atoni olarak rapor edildiği kişinin tatbikinde Hb'sinin kritik değere düşmesi ve kanama bulgularının mevcut olması nedeni ile yaşamını tehdit eder durumun ortaya çıktığı bu nedenle yapılan histerektominin tıp kurallarına uygun olduğu Dr. ...'e kusur atfedilemeyeceği'nin belirtilmesi ile yine Dairemizin 01.06.2015 tarih, 2014/19333 esas, 2015/9355 karar sayılı bozma ilamı sonrası alınan Adli Tıp 3. İhtisas Kurulu'nun 07.12.2015 tarihli ek raporunda belirtildiği üzere ''... ve ... kızı 15/01/1983 doğumlu ... adına adına düzenlenmiş adli ve tıbbi belgelerin incelenmesi sonucunda; ...ve... kızı 15/01/1983 doğumlu ...'in 29/04/2011 tarihinde ...Hastanesine gebelik + kanama şikayeti ile yatırıldığı, son adet tarihi 01/01/2011 olduğu, yapılan gebelik USG tetkikinde FKA (fetal kalp atışı ) olmayan 14 haftalık gebelik tespit edildiği, Missed Abortus tanısı ile kürtaj yapıldığı, hastanın anesteziden uyandığında ve arada geçen süre içerisinde herhangi bir probleminin olmadığı, kanamasının olmadığı, hastanın aynı gün şifa ile taburcu edildiği, kürtaj olan hastaların kürtaj sonrasında problem olmaması halinde yatırılarak ve takip tedavi endikasyonu olmadığının tıbben bilindiği, kişinin evde olduğu süre içerisinde de kanama şikayetinin olmadığı, akşam saatlerine doğru ağrısının olduğu, ağrı şikayeti ile ertesi gün hastaneye başvurduğu, yapılan incelemeler ve muayeneler sonucu 30/04/2011 tarihinde akşam saatlerinde operasyona alındığı, bu nedenle takip ve tedavisinde herhangi bir eksiklik ve kusur olmadığı, yapılan işlemlerin tıp kurallarına uygun olduğu 'nun sanık ...'a kusur arfedilemediği'' nin oybirliği ile mütalaa olduğunun belirtildiği anlaşılmakla,Bozma ilamına uyularak yapılan yargılamada sanık hakkında yüklenen suçun sanık tarafından işlendiğine dair kesin delil bulunmaması gerekçe gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, katılan vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine ancak; yukarıda izah edilen oluş karşısında, sanığın kusursuz olduğunun kabulü ile beraat kararı verilmesi gerektiği gözetilmeksizin, "yüklenen suçun sanık tarafından işlendiğine dair kesin delil bulunmadığı” nedeniyle beraatine karar verilmesi,Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince BOZULMASINA; ancak, yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu hususta aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden; hükmün 1. fıkrasınının tamamen hükümden çıkarılarak yerine “Her ne kadar sanık hakkında TCK.89/1.maddesi gereğince taksirle yaralama suçundan dava açılmış ise de yüklenen suç açısından sanığın kusurunun bulunmaması nedeniyle CMK'nın 223/2-c maddesi uyarınca beraatine” ifadesinin yazılması suretiyle sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan beraate ilişkin hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 23/11/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.