Mahkemesi :Ağır Ceza MahkemesiDava : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminatHüküm : 4.517,36 TL maddi ve 10.000 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesineDavacının tazminat talebinin kısmen kabulüne ilişkin hüküm, davalı vekili ve davacı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;Yapılan incelemeye, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre davalı vekili ve davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;1- Davacı vekilinin 14.03.2014 havale tarihli ıslah dilekçesi ile davacının Makedonya Devlet Üniversitesine kayıt yaptırmak üzere Anadolu Yurtdışı Eğitim Danışmanlığı Limited Şirketi ile irtibata geçerek kayıt ve gidiş – dönüş işlemleri için anılan şirkete 2.600 Euro ödediğini, şirketin işlemleri tamamladığını, davacının yurtdışına gitmek üzere hazırlanmakta iken tutuklandığını ve kayıt işlemlerini yaptıramadığını, şirkete ödediği parayı da geri alamadığını, bu miktarın da maddi tazminat kapsamında tazminini talep ettiklerini belirttiği ve dilekçe ekinde banka dekont fotokopileri sunduğunun anlaşılması karşısında, üniversite kayıt evrakları tercümeli şekliyle temin edilip davacı tarafın iddiaları anılan şirketten araştırılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, 2- Davacının kendisini soruşturma aşamasında vekil ile temsil ettirdiği ve hakkında kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği dikkate alınarak kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın verildiği tarihte yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinde belirlenen 400 TL vekalet ücretinin maddi zarar kapsamında davacıya ödenmesine karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, 3- Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat davası olan dava türünün gerekçeli karar başlığında 466 sayılı Kanun gereğince tazminat davası olarak yazılması,4- Dairemizce yapılan temyiz incelemeleri sırasında aynı konu ve haksız tutuklama nedenine dayalı olarak birden fazla davanın açıldığının tespit edildiğinin anlaşılması karşısında; hazine zararına yol açan mükerrer davalara ilişkin ödemelerin önlenmesinin temini ve kamu kaynaklarının etkili, verimli ve hukuka uygun kullanılması bakımından, aynı konu ve haksız tutuklama nedenine dayalı açılmış dava olup olmadığının ilgili birimlerden sorulup, Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi (UYAP) üzerinden de araştırılarak tespit edilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,Kanuna aykırı olup, davalı vekili ve davacı vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 21.11.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.