Mahkemesi :Asliye Ceza MahkemesiSuç : Taksirle YaralamaHüküm : TCK'nın 89/4, 62, 50/1-a, 52/2-4, 53/6 maddeleri gereğince mahkumiyetTaksirle yaralama suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:Dosya içeriğine göre tamamen kusurlu olduğu kabul ve tespit edilen sanık hakkında, iki sınır arasında temel ceza belirlenirken suçun işleniş biçimi, failin taksire dayalı kusurunun yoğunluğu, meydana gelen zararın ağırlığı, maddede öngörülen cezanın alt sınırı da nazara alınmak suretiyle, uygun bir cezaya hükmedilmesi gerektiği nazara alınmadan, tamamen kusurlu olarak meydana getirdiği kaza sonucu bir kişinin kemik kırığı meydana gelecek şekilde, bir kişinin de basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek şekilde yaralanmasına neden olan sanık hakkında adalet ve hakkaniyet kuralları uyarınca alt sınırdan uzaklaşmak suretiyle ceza tayini gerekirken, yazılı şekilde eksik cezaya hükmolunması aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine;ancak;UYAP üzerinden yapılan araştırmada sürücü belgesi bulunmayan sanık hakkında TCK'nın 53/6. maddesi hükümlerinin uygulanması; TCK'nın 52/4. maddesi gereğince, ödenmeyen adli para cezasının hapse çevrileceğinin ihtar edilmesi ile yetinilmesi gerektiği halde, infaz aşamasında nazara alınması gereken 5275 sayılı Kanun'un 106/3 maddesi gereğince de ihtarat yapılması;yine adli para cezasının taksitlendirilmesi akabinde taksitlerden birinin zamanında ödenmemesi halinde geri kalan kısmının tamamının tahsil edileceği ve ödenmeyen adli para cezasının hapse çevrileceği ihtarı yapılması gerekirken, infazı kısıtlar biçimde ''taksitlerden birinin süresinde ödenmemesi halinde geri kalan kısmının tamamının tahsil edilip, ödenmeyen adli para cezasının hapse çevrilmesine,'' karar verilmesi;İsabetsiz olup, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; ancak, yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu hususta, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden; hüküm bölümünün 6. paragrafındaki ''taksitlerden birinin süresinde ödenmemesi halinde geri kalan kısmının tamamının tahsil edilip, ÖDENMEYEN ADLİ PARA CEZASININ HAPSE ÇEVRİLMESİNE,'' ibaresi hükümden çıkarılarak yerine ''taksitlerden birinin zamanında ödenmemesi halinde geri kalan kısmının tamamının tahsil edileceğinin ve ödenmeyen adli para cezasının hapse çevrileceğinin sanığa ihtarına'' ibaresinin eklenmesi ve hükmün 7 numaralı paragrafının ve hükmün TCK'nın 53/6. maddesinin uygulanması ile ilgili bölümünün hükümden çıkarılması suretiyle, sair yönleri usul ve Kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA; 17.11.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.