Mahkemesi :Asliye Ceza MahkemesiSuç : Taksirle öldürmeHüküm : CMK'nın 231/11. maddesi gereğince hükmün açıklanması ile TCK'nın 85/1, 62, 50/1-a-4, 52/2-4. maddeleri gereğince mahkumiyet Taksirle öldürme suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:Taksirle öldürme suçundan sanık hakkında yapılan yargılama sonucunda, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 85/1, 62. maddeleri gereğince 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 231/5. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına, aynı maddenin 8. fıkrası uyarınca 5 yıllık denetim süresine tâbi tutulmasına dair Kars 1. Asliye Ceza Mahkemesi'nin 20.09.2011 tarihli ve ... esas, ... sayılı kararını müteakip sanığın deneme süresi içerisinde 14.04.2012 tarihinde kasten yaralama suçunu işlediği ve Kars 1. Asliye Ceza Mahkemesi’nin bu suçtan sanığın mahkumiyetine karar verdiği ve hükmün 19.06.2014 tarihinde kesinleştiği ve ihbar üzerine dosya yeniden ele alınarak önceki hükmün 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 231/11. maddesi gereğince açıklanmasına dair Kars 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 23.09.2014 tarihli ve ... esas, ... sayılı kararını kapsayan dosya incelendi;Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 141 ve 5271 sayılı CMK'nın 34. maddeleri uyarınca bütün mahkeme kararlarının, karşıoy da dahil olmak üzere gerekçeli olarak yazılması zorunludur. Gerekçe, hükmün dayanaklarının, akla, hukuka ve dosya içeriğine uygun açıklamasıdır. Ceza Muhakemesi Kanununun 230. maddesinde ise hükmün gerekçesinde, suç oluşturduğu kabul edilen eylemin gösterilmesi, bunun nitelendirmesinin yapılması, Ceza Kanununda öngörülen sıra ve esaslara göre cezanın ve ayrıca cezaya mahkumiyet yerine veya yanı sıra uygulanacak güvenlik tedbirlerinin belirlenmesi, cezanın ertelenmesine, hapis cezasının adli para cezasına veya tedbirlerden birine çevrilmesine ya da ek güvenlik tedbirlerinin uygulanmasına veya bu hususa ilişkin istemlerin kabul veya reddine dair dayanakların gösterilmesinin zorunlu olduğu belirtilmiştir. Yasal, yeterli ve geçerli bir gerekçeye dayanılmadan karar verilmesi, yasa koyucunun amacına uygun düşmeyeceği gibi, uygulamada keyfiliğe yol açacaktır. Bu itibarla keyfiliği önlemek, tarafları tatmin etmek, sağlıklı bir denetime olanak sağlamak bakımından, hükmün gerekçeli olmasında zorunluluk bulunmaktadır. Hükmün gerekçeyi ihtiva etmemesi ise 1412 sayılı Kanunun 308/7 ve 5271 sayılı CMK'nın 289/1-g bendi uyarınca hukuka kesin aykırılık halini oluşturacaktır. İncelenen dosya kapsamına göre; Kars 1. Asliye Ceza Mahkemesi'nin 20/09/2011 tarih, ...-...sayılı ilamı ile sanığın taksirle öldürme suçundan 5237 sayılı TCK'nın 85/1 ve 62. maddeleri gereğince neticeten 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 231/5. maddesi gereğince hakkındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararın kesinleşmesine müteakip sanığın öngörülen 5 yıllık denetim süresi içerisinde kasıtlı suç işlemesi sebebiyle mahkemesine yapılan ihbar üzerine mahkemece yapılan yargılama sonucunda sanık hakkında yeni bir hüküm tesis edilmesi gerektiği, önceki hükme atıfta bulunulamayacağı, bu kapsamda, hükmün gerekçe kısmında, iddia, savunma ve kabul ile kabulü sağlayan delillerin gösterilmesi gerektiği gözetilmeksizin, yazılı şekilde gerekçesiz hüküm tesisi,Kanuna aykırı olup, sanık müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, sair yönleri incelenmeyen hükmün 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 17/11/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.