Mahkemesi :Asliye Ceza MahkemesiSuç : Taksirle YaralamaHüküm : TCK 89/1, 89/2-b, 22/3, 62/1, 52/1-2-4, 53/6. maddeleri gereğince mahkumiyet Taksirle yaralama suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafisi tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, incelenen dosya kapsamına göre sanık müdafisinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;Olay günü sanığın kazadan yaklaşık 3 saat 20 dakika sonra yapılan ölçüme göre 221 promil alkollü bir şekilde kullandığı araç ile direksiyon hakimiyetini kaybederek, kına gecesi yapılmakta olan bir cafenin içine araçla girmesi sonucu cafenin içinde bulunanların yaralandığı olayda; Müşteki ...'in yargılama aşamasında 09/01/2014 tarihinde vefat ettiği, müştekinin mirasçılarının beyanına göre müştekinin ölümünden önce kaza sebebiyle yatalak kaldığının anlaşılması karşısında, suç vasfının değişmesi ihtimaline göre, ölen müşteki ...'in kesin ölüm nedeni ve trafik kazası ile ölüm arasında illiyet bağı bulunup bulunmadığının tespitinin istenmesi için tedavi gördüğü hastanedeki hasta dosyasının da dahil edilerek dosyanın Adli Tıp Kurum Başkanlığı’na gönderilerek sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerektiği gözetilmeden, eksik soruşturma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,Kanuna aykırı olup, sanık müdafisinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince tebliğnamedeki isteme uygun olarak (CMUK'un 326/son maddesi gözetilerek) BOZULMASINA, 16.11.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.