Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 12689 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 12125 - Esas Yıl 2015





Mahkemesi :Ağır Ceza MahkemesiDava : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminatHüküm : 14.704,64 TL maddi ve 2.000 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesineDavacının tazminat talebinin kısmen kabulüne ilişkin hüküm, davalı vekili ve davacı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;Yapılan incelemeye, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre davacı vekili ve davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;1- Davacı tarafça Bingöl İl Milli Eğitim Müdürlüğü Rehberlik ve Araştırma Merkezinde memur olarak çalışan ve hakkındaki mahkumiyet hükmü yargılamanın yenilenmesi yoluyla iptal edilerek beraat eden davacının, mahkumiyet hükmü nedeniyle memuriyetinin sona erdirildiğinin belirtildiği ve dosya içeriğine göre de davacının daha sonradan tekrar göreve başladığının anlaşıldığı dikkate alındığında, davacının memuriyetten çıkarıldığına ve yeniden göreve başladığına ilişkin belge, karar ve ilgili tüm evrakın dosya içerisine alınması gerektiğinin gözetilmemesi,2- Davacının mahkumiyet hükmünün infazı nedeniyle 07.06.2013 – 15.07.2013 tarihleri arasında cezaevinde bulunması nedeniyle maaşında kesinti yapılıp yapılmadığı, kesinti yapılmış olması halinde toplam ne kadar kesinti yapıldığı ve yapılan bu kesinti ile mahkumiyet hükmü nedeniyle memuriyetten çıkarıldışının tespiti halinde davacının memuriyetten çıkarılıp tekrar göreve başladığı süreçte kendisine ödenmeyen maaşlarının daha sonradan kendisine ödenip ödenmediği ilgili kurumdan sorulup, ödenmesi hususunda idari yargıda açılmış bir dava bulunup bulunmadığı da araştırılarak bu hususların tereddüde mahal vermeyecek şekilde tespit edilmesi sonrası sonucuna göre karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, eksik araştırma ile yazılı şekilde karar verilmesi,3- Davacı tarafça, iptal edilen mahkumiyet hükmüne istinaden 1.750 TL adli para cezası ödediklerini belirterek bunun da maddi zarar kapsamında tazminini talep ettikleri dikkate alınarak, adli para cezasının infaz edilip edilmediği, infaz edilmiş olması halinde ödenen adli para cezasının davacıya iade edilip edilmediği araştırılarak ödenen adli para cezasının davacıya iade edilmemiş olduğunun tespit edilmesi durumunda maddi tazminat kapsamında davacıya ödenmesi gerektiğinin gözetilmemesi, Kanuna aykırı olup, davalı vekili ve davacı vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 14.11.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.