Mahkemesi :Ağır Ceza MahkemesiDava : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminatHüküm : Davanın reddiDavacının tazminat talebinin reddine ilişkin hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;5271 sayılı CMK'nın 142/1. maddesinde, koruma tedbirleri nedeniyle tazminat taleplerinin kararın kesinleştiğinin ilgilisine tebliğinden üç ay ve her halde karar veya hükümlerin kesinleşme tarihini izleyen bir yıl içinde dava konusu edilebileceğinin belirtildiği, bu kapsamda her ne kadar tazminat talebinin dayanağı olan TMK'nın 10. maddesi ile görevli ... Cumhuriyet Başsavcılığının, 09.01.2013 tarih, 2012/1906 Soruşturma – 2013/49 Karar sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair kararının 25.01.2013 tarihinde kesinleştiğine dair şerh verilmiş ise de, anılan kararın davacıya tebliğ edilmediği, davacının vekilinin 04.02.2014 havale tarihli dilekçesi ile ... Cumhuriyet Başsavcılığına başvurarak soruşturma dosyasının bir örneğinin verilmesini ve yapılacak her türlü tebligatın vekil olarak tarafına yapılmasını talep ettiği ve bu suretle davacının karardan haberdar olduğu dikkate alındığında, 27.02.2014 tarihinde açılan davanın CMK’nın 142/1. maddesinde öngörülen sürede açıldığı belirlenerek yapılan incelemede;Yapılan incelemeye, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak; Dosya içeriğine göre; davacıya ait 2 adet cep telefonuna 12.11.2012 tarihinde elkonulduğu, TMK'nın 10. maddesi ile görevli ... Cumhuriyet Başsavcılığının 2012/1906 Soruşturma sayılı dosyası üzerinden davacı hakkında üzerine atılı silahlı terör örgütünün propagandasını yapma suçundan kovuşturmaya yer olmadığına ve emanette bulunan eşyaların iadesine karar verildiği, davacı vekilinin başvurusu üzerine 04.02.2014 tarihinde emanet memurluğuna cep telefonlarının iadesi için müzekkere yazıldığı, ancak davacı tarafça bahse konu cep telefonlarının halen kendilerine iade edilmediğini belirttikleri dikkate alınarak, kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildikten sonra ancak davacı vekilinin savcılığa başvurduğu 04.02.2014 tarihine kadarki süreçte savcılık tarafından elkonulan cep telefonlarının davacıya iadesi konusunda emanet memurluğuna müzekkere yazılıp yazılmadığı, yazılmış ise emanet memurluğunca bahse konu cep telefonlarının davacıya iadesi için herhangi bir işlem yapılıp yapılmadığı ve yine davacı vekilinin savcılığa 04.02.2014 tarihinde başvurması üzerine savcılıkça aynı gün cep telefonlarının davacıya iadesi hususunda emanet memurluğuna müzekkere yazılması üzerine cep telefonlarının davacıya iadesi için emanet memurluğunca herhangi bir işlem yapılıp yapılmadığı, iade işleminin gerçekleştirilip gerçekleştirilmediği, gerçekleştirilmemiş ise neden gerçekleştirilmediği tespit edilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği gözetilmeden eksik araştırma ile yazılı şekilde karar verilmesi, Kanuna aykırı olup, davacı vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 14.11.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.