Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1263 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 34064 - Esas Yıl 2012





Mahkemesi :Asliye Ceza MahkemesiSuç : 2863 sayılı Kanuna aykırılıkHüküm : Beraat 2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanığın beraatine ilişkin hüküm, katılan vekili ve sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:Sanığın soruşturma safhasında alınan beyanlarından ve dosya kapsamında mevcut resimlerden, sanığın görev yaptığı kilisenin bahçesinde yer alan molozları temizlettikten sonra, 3. derece arkeolojik sit alanı olarak tescil edilen bölgede yer alan zemini karo taşlar ile döşetmesi eyleminin iddianameye konu yapılmadığı ve dosya kapsamında aldırılan bilirkişi raporlarında da bu konuda herhangi bir değerlendirme yapılmadığı görülmekle, bu eylemle ilgili olarak, 2863 sayılı yasanın 65 maddesinde belirtilen suçun oluşup oluşmadığının anlaşılması bakımından, zamanaşımı süresi içerisinde işlem yapılabileceği değerlendirilmiştir. Suç tarihinde, Müze Müdürlüğüne yapılan ihbarda, Adana İli, Seyhan İlçesi, Tepebağ Mahallesi, 43 pafta, 260 ada, 61 parsel üzerinde bulunan 3. derece sit alanı içerisinde yer alan ve 27/03/1968 yılında anıtsal yapı olarak tescil edilmiş olan Bebekli Kilisesi'nin bahçesinde hafriyat çalışması yapıldığının bildirilmesi üzerine, müze görevlisi arkeologlar tarafından, Bebekli Kilisesi'nin bahçesinde yapılan inceleme sonucunda, kilisenin bahçesinde hafriyat çalışması yapıldığı ve çalışma sırasında bahçede bulunan kilisenin duvarına zarar verildiğinin tespit edilmesi sonrasında, Bebekli Kilisesi'nin rahibi olan sanık hakkında açılan kamu davası ile ilgili olarak aldırılan dosya kapsamında mevcut 12/07/2010 tarihli inşaat bilirkişisi raporunda, daha önce, kilise görevlileri tarafından Adana Kültür ve Tabiat Varlıkları Koruma Kuruluna yapılan müracaatta, kilisenin duvarlarının tehlike arz etmesi ve tamir edilmesi gerektiğinin belirtilmesi üzerine, Adana Kültür ve Tabiat Varlıkları Koruma Kurulunun 30/06/2000 gün ve 3824 sayılı kararı ile belirtilen işlerin yapılması için gerekli onarım projelerinin kurula sunulması gerektiği belirtilmiş olmasına karşın bu projenin kurula sunulmadığı, yapılan inceleme sonucunda kilisenin bahçe duvarlarındaki çatlakların çok önceden başlamış olduğu ve en kısa zamanda koruma kurulundan izin alınarak yıkılması gerektiğinin belirtildiği, sanığın da savunmalarında, Bebekli Kilisesi'nde göreve başladıktan kısa bir süre sonra, kilisenin yanında bulunan arsanın üzerindeki molozlardan kilisenin içerisine fareler ve kedilerin girdiğini, Seyhan Belediyesi'ne müracaat ederek bu molozların kaldırılmasını rica ettiğini, belediye görevlilerinin de buraya gelerek molozları kaldırdıklarını, kilisenin herhangi bir yerinde iş makinası çalıştırmadıklarını, duvardaki çatlakların belediyenin bu faaliyetleri sırasında meydana gelmeyip, kendisine çatlakların daha önce meydana gelen depremde oluştuğunu söylediklerini beyan ettiği, mahkeme tarafından mahallinde yapılan keşif sırasında ifadeleri alınan Turgay Arkun ve Anıl Arkun'un benzer beyanlarında, suçu konu olan Bebekli Kilisesi'nin duvarlarında oluşan çatlakların 1998 yılında meydana gelen Ceyhan depreminde oluştuğunu belirttikleri, tüm dosya kapsamı dikkate alındığında, iddinamade belirtilen şekliyle sanığın üzerine atılı suçun unsurlarının oluşmadığı anlaşılmakla; Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre katılan vekilinin, eksik incelemeye ve sanığın mahkumiyetine karar verilmesi gerektiğine ilişkin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine, ancak; Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/5. maddesi uyarınca dosyada vekaletnamesi bulunan müdafii ile temsil edilen ve beraat eden sanık yararına, hazine aleyhine, vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, Kanuna aykırı olup, sanık müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, ancak yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu konuda, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden, hükme, “Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/5. maddesi uyarınca 1000 TL maktu vekalet ücretinin hazineden tahsili ile sanığa verilmesine'' cümlesinin eklenmesi suretiyle, sair yönleri usul ve kanuna uygun olan hükmün isteme uygun olarak DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 22/01/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.