Tebliğname No : 12 - 2014/197774Mahkemesi : Kaynarca Asliye Ceza MahkemesiKarar tarihi : 06/06/2013Numarası : 2012/48 - 2013/114 Suç : 2863 sayılı Kanuna aykırılık2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık ile mahalli Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:Anayasa Mahkemesi'nin, 5237 sayılı TCK'nın 53. maddesindeki hak yoksunluklarına ilişkin 24/11/2015 günlü Resmi Gazete'de yayımlanan 08/10/2015 tarihli, 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı iptal kararının infaz aşamasında gözetilebileceği değerlendirilerek yapılan incelemede:Sanığın, Bursa Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu'nun 25/06/1998 tarih ve 6526 sayılı kararı ile tescilli olup, orman vasfı ile Maliye Hazinesi adına kayıtlı bulunan Acarlar Gölü ve Longos Ormanı 1. derece doğal sit alanı içerisine mısır ektiği, dosya kapsamında, sit tesciline dair kurul kararının mahallinde mutat vasıtalarla ilan edildiğine ilişkin herhangi bir bilgi - belge mevcut değilse de, olay yerindeki keşifte mahalli bilirkişi sıfatıyla ifadesine başvurulan......'nin, suça konu bölgenin Longoz ormanı içerisinde ve koruma altında olduğunu sanık dahil herkesin bildiğini beyan ettiği, sanığın da kovuşturma aşamasında yaptığı savunmada, sit alanı olduğundan dolayı araziyi kimsenin kullanmadığını söylediği, kaldı ki, orman niteliğiyle Maliye Hazinesi'ne ait taşınmaz üzerinde gerçekleştirilen fiziki müdahale bakımından, hukuka aykırı zeminde icra edilen bir eylem söz konusu olduğu için, sit tescilinin mahallinde duyurulup duyurulmamasının sonucu etkilemeyeceği, bununla birlikte, suça konu sahanın, ot ve dikenlerden oluşan diri örtü kaldırılmak suretiyle tarım alanına dönüştürüldüğünün olay yerindeki keşifte belirlendiği, dolayısıyla sanığın eyleminin, “izinsiz fiziki müdahalede bulunma” boyutlarını aşarak, “sit alanına kasten zarar verme” niteliği kazandığı anlaşılmakla; sanık hakkında, belirtilen suç nitelendirmesine göre hüküm tesisi gerektiğinin gözetilmemesi, aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamış olup;2863 sayılı Kanuna aykırılık suçunun, ani hareketli suç tiplerinden olmasına karşılık, 6831 sayılı Kanunun 93. maddesinde düzenlenen işgal ve faydalanma suçunun temadi eden suç tiplerinden olduğu, bu nedenle, 1. derece doğal sit alanı ve aynı zamanda orman sahası içerisinde gerçekleştirilen fiziki müdahalelerin, yapıldığı anda 2863 sayılı Kanuna aykırılık; varlığını devam ettirdiği sürece de 6831 sayılı Kanuna aykırılık suçunun oluşumuna sebebiyet verdiği, dolayısıyla, bahse konu suç tipleri arasında “fikri içtima” yerine “gerçek içtima” hükümlerinin uygulanmasında zorunluluk bulunduğu anlaşılmakla; sanık hakkında 6831 sayılı Kanuna aykırılık suçu ve keşifte tespit edilen eylemi yönünden zamanaşımı süresi içerisinde gereğinin takdir ve ifası mümkün görülmüştür.Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın, suç işleme kastının bulunmadığına ilişkin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;Olay yerinde 03/05/2013 tarihi itibariyle yapılan keşifte, 24/10/2011 tarihli suç tutanağının düzenlenmesinden sonra bölgeye sanık tarafından arpa ekildiği belirlenmiş olmakla birlikte, belirtilen eyleme yönelik bir dava bulunmadığı ve bahse konu eylemin yeni bir suç olarak ortaya çıkıp çıkmadığı değerlendirilmeksizin, sanık hakkında tayin edilen temel cezada 5237 sayılı TCK'nın 43/1. maddesi uyarınca arttırım yapılması, Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; ancak, lehe hüküm değerlendirmesi sadece ceza miktarına göre yapılmadığı için yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu hususta, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden; hüküm fıkrasının (2) numaralı bendinin hükümden çıkartılması, (3) numaralı bendinde yer alan ceza miktarının, “1 yıl 8 ay hapis ve 4 gün adli para cezası” olarak, (4) numaralı bendinde yer alan adli para cezası miktarının, “80 TL adli para cezası” olarak, (6) numaralı bendinde yer alan ceza miktarının, “1 yıl 8 ay hapis ve 80 TL adli para cezası” olarak düzeltilmesi suretiyle, sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 04/02/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.