Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 12555 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 16809 - Esas Yıl 2015





Mahkemesi :Asliye Ceza MahkemesiKatılanlar : 1-..., 2-...Suç : Taksirle öldürmeHüküm : TCK’nın 85/1, 22/3.maddeleri uyarınca mahkumiyetTaksirle öldürme suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii ve katılanlar vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: Sanık müdafinin duruşmalı inceleme isteminin, hükmedilen cezanın on yıl hapis cezasından aşağı olması nedeniyle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 318 ve 5271 sayılı CMK'nın 299. maddeleri gereğince reddine karar verilerek yapılan incelemede;Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılanlar vekilinin olası kast koşullarının oluştuğuna, sanık müdafinin ise savunma hakkının kısıtlandığına ilişkin temyiz itirazlarının reddine, ancak; 1-Sanığın idaresindeki otomobil ile gündüz vakti, meskun mahal ve iki yönlü yolda, önündeki aracı sollamaya çıktığı sırada, sol taraftan kaplamaya giren yayaya çarptığı ve çarpmanın etkisi ile yayanın sağ tarafta seyir halinde bulunana aracın üzerine düştüğü olayda; alınan bilirkişi raporunda, meskun mahalde hız sınırının 30 km olduğu, meydana gelen olayda sanığın mahal sınırlarının çok üzerinde bir hızla seyrettiğine ilişkin teknik bir tespit bulunmadığı, sürücü belgesiz araç kullanmanın da bilinçli taksir koşullarının oluşması için yeterli olmadığı halde, mahkemece sanığın sürücü belgesiz olup süratli bir şekilde araç kullandığı gerekçeleri ile sanık hakkında bilinçli taksir hükümlerinin uygulanması,2- Sanığın bir kişinin ölümüne asli kusurlu olarak sebebiyet verdiği olayda; asgari hadden uzaklaşılması doğru ise de; iki sınır arasında temel ceza belirlenirken, TCK'nın 61. maddesi göz önüne alınarak suçun işleniş biçimi, meydana gelen netice, sanığın taksire dayalı kusurunun derecesi nazara alınmak suretiyle adalet, hakkaniyet ve nasafet kurallarına uygun makul bir cezaya hükmedilmesi gerektiği gözetilmeden, teşdidin derecesinde yanılgıya düşülerek, asgari hadden çok fazla uzaklaşılmak suretiyle, sanık hakkında fazla ceza tayin edilmesi,Kanuna aykırı olup, sanık müdafinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince, hükmün isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 09.11.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.