Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 1253 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 26205 - Esas Yıl 2013
Tebliğname no : 12 - 2013/322177Mahkemesi : Selim Asliye Ceza MahkemesiTarihi : 10/05/2012Numarası : 2010/9 - 2012/89 Suç : 2863 sayılı Kanuna aykırılık 2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, incelenen dosya kapsamına göre sanığın, yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;Suç tarihinde, saat 00.10 sıralarında, Kars İl Jandarma Komutanlığı Hareket Merkezini arayan bir şahsın, Selim İlçesi Yukarıdamlapınar Köyünde ikamet eden İ. P. isimli şahsın evinin önünde, sanık Kazım Polat tarafından izinsiz olarak kazı yapıldığı ve kazı sonucunda değerli eşyaların bulunduğunun bildirmesi üzerine, kolluk görevlileri tarafından saat 00:30 sıralarında Yukarıdamlapınar köyüne gidildiği ve İ. P. ve K. P.'ın evlerine yaklaşık 20 metre uzaklıkta, 250 cm derinliğinde, 150 cm genişliğinde bir kuyunun tespit edildiği, kuyunun etrafında taze kan izlerinin görüldüğü, olay yerinin yakınında ikamet eden sanıklara ait evlerde yapılan arama sonucunda, üç adet kazma ile iki adet küreğin bulunduğu, sanık M.. P..'ın tüm aşamalarda alınan savunmalarında, kendisinin İstanbul ilinde ikamet ettiğini ve babası olan K. P.'ın evine ziyaret amacıyla geldiğini, bahse konu olan çukurun babası K. P. ve kendisi tarafından foseptik çukuru olarak kullanılmak amacıyla kazıldığına ilişkin beyanının aksine, dosya kapsamı itibariye bir delil bulunmadığı, bu sebeple sanığın atılı suçtan beraati yerine, delillerin takdirinde yanılgıya düşülerek mahkumiyet kararı verilmesi, Kabule göre de; 1-Sanığın temyize gelmeyen diğer sanık Kazım Polat ile izinsiz kazı yaptığı yerin 2863 sayılı Kanunun 6. maddesi kapsamında korunması gerekli taşınmaz kültür varlığı niteliğinde bulunmayan ve sit alanı olarak tescil kaydı mevcut olmayan bir yer olduğunun kabul edilmesi halinde, eylemlerinin 5728 sayılı Kanun ile değişmeden önceki 2863 sayılı Kanunun 74/2. cümle ve değişiklik sonrası 2863 sayılı Kanun 74/1-2. cümlesine temas eden suçu oluşturduğu, bu maddeler değerlendirildiğinde, 5728 sayılı Kanun ile değişmeden önceki 2863 sayılı Kanunun 74/2. cümlesinde belirtilen eylem için 1 yıldan 5 yıla kadar hapis cezasının öngörüldüğü ve sanık açısından bu yasanın daha lehe olduğu anlaşılmasına karşın, hapis cezası belirlenirken temel cezanın 3 ay olarak eksik tayin edilmesi, 2- 5237 sayılı TCK’nın 53/3 maddesi uyarınca velayet, vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan yoksun bırakılmasına karar verilirken, sanığın sadece kendi alt soyu üzerindeki hak yoksunluğu süresinin koşullu salıverilme tarihine kadar olması gerektiğinin gözetilmemesi, 3-Sanık hakkında temel ceza tayin edilirken, uygulanan kanun maddesi yanlış gösterilerek CMK'nın 232/6. maddesine aykırı davranılması,Kanuna aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 22/01/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.