Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1252 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 34063 - Esas Yıl 2012





Tebliğname no : 7 - 2011/45891Mahkemesi : Denizli 4. Asliye Ceza MahkemesiTarihi : 24/11/2010Numarası : 2010/293 - 2010/769 Suç : 2863 sayılı Kanuna aykırılık 2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanığın beraatine ilişkin hüküm, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:Suçtan zarar gören Kültür ve Turizm Bakanlığı adına davaya katılma talebinde bulunulduğu ve anılan talebe atfen katılma kararı verildiği halde, gerekçeli karar başlığında A.. M..'nün katılan olarak gösterilmesi, mahallinde düzeltilebilir yazım yanlışlığı olarak kabul edilmiştir. Yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;08/10/2013 tarih ve 6498 sayılı Kanun ile değişik 2863 sayılı Kanunun 7. maddesine göre, tek yapı ölçeğindeki kültür ve tabiat varlıkları ile korunma alanlarına ilişkin tescil kararlarının, 7201 sayılı Tebligat Kanunu uyarınca maliklere tebliğ edileceği; sit alanlarının, tabiat varlıklarının ve tek yapı ölçeğinde tescil edilen taşınmazlar da dâhil olmak üzere malikleri idarece tespit edilemeyen taşınmazlara ilişkin tescil kararlarının da Resmî Gazete’de yayımlanmakla birlikte, Bakanlığın internet sayfasında bir ay süreyle duyurulacağı, belirtilen değişiklik öncesinde işlenen suçlar bakımından ise, tek yapı ölçeğindeki kültür ve tabiat varlıkları ile korunma alanlarına ili??kin olarak, taşınmaza ait tapu kaydının beyanlar hanesinde tescil şerhi bulunup bulunmadığına; sit alanları, tabiat varlıkları ve tek yapı ölçeğinde tescil edilen taşınmazlar da dâhil olmak üzere malikleri idarece tespit edilemeyen taşınmazlara ilişkin olarak, tescil kararının mahallinde mutat vasıtalarla ilan edilip edilmediğine bakılması gerektiği, bu kapsamda somut olay değerlendirildiğinde, sanığın Aydın Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulunun 24/01/2007 gün ve 660 sayılı kararı ile 3. derece arkeolojik sit alanı olarak tescil edilen bölgede yer alan, Denizli İli, Kayaköy Köyü, BbMevkii, .. pafta, ... parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan mevcut betonarme zemin üzerine duvar yaparak, sit alanına müdahalede bulunması eylemi ile ilgili olarak, her ne kadar mahkeme tarafından mahallinde yapılan keşif sırasında görevlendirilen inşaat bilirkişisinin 04/10/2010 tarihli raporunda, suça konu parsel üzerinde bulunan yapının yaklaşık 8-10 yıl önce yapılmış olduğunun belirtilmesi sebebiyle, söz konusu parselin üzerinde bulunan yapının 3.derece sit alanı olarak tescil edildiği 24/01/2007 tarihinden önce inşa edildiği kanaatine varılarak sanığın beraatine karar verilmiş ise de, 13/11/2009 tarihli, müze görevlileri tarafından düzenlenen tutanak ve iddianamenin içeri dikkate alındığında, suça konu eylemin, sanığın Denizli İli, Kayaköy Köyü, Bozburun Mevkii, 2 pafta, 114 parsel taşınmazı üzerinde bulunan mevcut betonarme zemin üzerine duvar yapmak olduğu, dosya içerisinde bulunan 14/10/2010 tarihli arkeolog bilirkişisi raporunda da bu hususun açık bir şekilde vurgulanıp, sanığın mevcut betonarme zemin üzerine duvar yapmaktan ibaret eyleminin 2863 sayılı yasanın 9. maddesinde sayılan izinsiz fiziki müdahale kapsamında olduğunun belirtildiği, sanığın dosya kapsamında mevcut savunmalarında, bahse konu olan taşınmazın sit alanı sınırları dahilinde kaldığının kendisine bildirilmediğine ilişkin savunması karşısında, öncelikli olarak, suça konu taşınmaza ait tapu kaydının dosyaya getirtilip, beyanlar hanesine 3 derece arkeolojik sit alanında kaldığına ilişkin şerh konulup konulmadığı tespit edilip, şerh bulunmakta ise, sanığın suça konu taşınmazı belirtilen şerhi görebileceği bir tarihte edinip edinmediği, edinme tarihi şerhten sonra olsa dahi durumdan haberdar olmasını sağlayacak şekilde tapuda işlem yapıp yapmadığı, diğer yandan, bölgenin 3. derece arkeolojik sit alanı olarak tesciline yönelik 24/01/2007 tarihli Koruma Bölge Kurulu kararının mahallinde mutat vasıtalarla ilan edilip edilmediği, ilan edilmiş ise, sanığın ilan tarihi itibariyle ve uzun zamandır bahse konu bölgede yaşayıp yaşamadığı, nihayetinde, inşai müdahale gerçekleştirilen yerin 3. derece doğal sit alanı içerisinde kaldığının sanık tarafından bilinmesi gerekip gerekmediğinin tereddütsüz biçimde tespiti ile sanığın betonarme zemin üzerine duvar inşa etmek şeklindeki eyleminin ne zaman gerçekleştiğine yönelik dosya kapsamı itibariyle herhangi bir tespit bulunmadığı görülmekle, suça konu yerde inşaat mühendisi refakatiyle yeniden keşif yapılarak, inşasında kullanılan malzemelerin yıpranma durumu, işçilik ve diğer teknik etmenler birlikte değerlendirilip, ilk olarak ne zaman inşa edildiğinin, inşasından sonra ne gibi değişiklikler geçirdiğinin, bu değişikliklerin yapılış zamanları ve niteliklerinin her türlü şüpheden uzak biçimde tespiti ile sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerektiği gözetilmeksizin, eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm tesisi,Kanuna aykırı olup, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 22/01/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.