Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 12455 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 13422 - Esas Yıl 2015





Mahkemesi :Asliye Ceza MahkemesiSuç : Trafik güvenliğini tehlikeye sokmaHüküm : CMK'nın 231/11. maddesine göre açıklanan; TCK'nın 179/3, 62/1, 53/1. maddeleri gereğince mahkûmiyetTrafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan sanığın mahkûmiyetine ilişkin hüküm sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan yapılan yargılama sonucunda, sanığın TCK’nın 179/3-2, 62/1, 53/1. maddeleri gereğince 4 ay 5 gün hapis cezasıyla cezalandırılmasına, CMK’nın 231/5. maddesi gereğince sanık hakkındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına, aynı maddenin 8. fıkrası uyarınca sanığın 5 yıllık denetim süresine tabi tutulmasına dair Akpınar Sulh Ceza Mahkemesi'nin 10/03/2009 tarih, 2008/75 esas, 2009/14 karar sayılı kararının 13/04/2009 tarihinde kesinleştiği, sanığın denetim süresi içinde işlediği trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan Alaplı Sulh Ceza Mahkemesi'nin 2014/68 esas, 2014/162 karar sayılı ve 09/04/2014 tarihli kararı ile mahkumiyetine karar verildiği ve bu kararın 14/05/2014 tarihinde kesinleşmesiyle, 5 yıllık denetim süresi içerisinde sanığın kasten suç işlediği gerekçesiyle yapılan ihbar üzerine CMK'nın 231/11. maddesi gereğince hükmün açıklanmasına ilişkin Kırşehir 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 15/10/2014 tarih ve 2014/332 esas, 2014/166 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi: Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın, yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;20/08/2008 tarih saat 02:20 sıralarında sanık sürücü ...'in sevk ve idaresindeki araç ile gece vakti, meskun mahal dışında, tek yönlü, kuru, asfalt, hafif virajlı yolda seyir halinde iken, olay mahalline geldiğinde direksiyon hakimiyetini kaybederek yolun sağ tarafında aracı devirdiği olayda; sanığın, kaburga ve kürek kemiği bölgesinde meydana gelen kırıklardan dolayı solunum güçlüğü çektiği ve alkolmetreye üfleyemediği, sanık hakkında sadece alkollü olduğu yönünde rapor tanzim edildiği ve raporda sanığın dışa yansıyan davranışları ile ilgili olumsuz bir tespit ve açıklamada bulunulmadığı, alkollü olduğu iddia edilen ancak kaç promil alkollü olduğu tespit edilemeyen sanığın almış olduğu alkolün etkisiyle güvenli sürüş yeteneğini kaybettiğine dair dosya kapsamında da bir delil mevcut olmaması karşısında, atılı suçtan sanığın beraatine karar verilmesi gerekirken, yasal olmayan gerekçelere dayalı olarak sanık hakkında mahkûmiyet hükmü kurulması,Kabule göre de;1-Denetim süresi içerisinde kasıtlı suç işleyen sanık hakkında önceden verilen hükmün aynen açıklanması gerekirken, hükmü açıklayan mahkemece bu yükümlülüğe uyulmaması,2-Hükmün esasını teşkil eden kısa kararda ve gerekçeli kararın hüküm kısmında, sanık hakkında temel cezanın tayini sırasında uygulama maddesi olan 5237 Sayılı TCK'nın 179/2. maddesine yer verilmemesi,3-Sanık hakkında TCK'nın 53. maddesi tatbik edilirken, Anayasa Mahkemesi'nin 24.11.2015 günlü Resmi Gazete'de yayımlanan 08.10.2015 tarih, 2014/140 - 2015/85 sayılı iptal kararının gözetilmesinde zorunluluk bulunması; Bozmayı gerektirmiş olup, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu nedenlerle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, 07/11/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.