Mahkemesi : Sulh Ceza MahkemesiSuç : Trafik güvenliğini tehlikeye sokma Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan sanık hakkında yapılan yargılama sonucunda, Türk Ceza Kanunu'nun 179/3-2, 62/1. maddeleri gereğince 25 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 231/5. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına, aynı maddenin 8. fıkrası uyarınca 5 yıllık denetim süresine tâbi tutulmasına dair ...Sulh Ceza Mahkemesinin 11.03.2009 tarihli ve 2008/171 esas, 2009/72 sayılı kararının 30.03.2009 tarihinde kesinleşmesini müteakip sanığın deneme süresi içerisinde 15.08.2013 tarihinde kasten yaralama suçunu işlediği ve ...Asliye Ceza Mahkemesi’nin bu suçtan sanığın mahkumiyetine karar verdiği, hükmün 13.03.2014 tarihinde kesinleştiği ve ihbar üzerine dosya yeniden ele alınarak önceki hükmün 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 231/11. maddesi gereğince açıklanmasına dair aynı Mahkemenin 23.05.2014 tarihli ve 2014/179 esas, 2014/201 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi. Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;1-Türk Ceza Kanunu'nun 179/2. maddesindeki, “Kara, deniz, hava veya demiryolu ulaşım araçlarını kişilerin hayat, sağlık veya malvarlığı açısından tehlikeli olabilecek şekilde sevk ve idare eden kişi, iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır” hükmü ve TCK'nın 61. maddesinde hapis cezalarının gün, ay ve yıl olarak tayini gerektiği gözetilmeksizin sanık hakkında 1 ay hapis cezası yerine, 30 gün hapis cezasına hükmolunması,2-Daha önce hapis cezasına mahkum edilmemiş bulunan sanık hakkında tayin edilen 25 gün hapis cezasının 5237 sayılı TCK’nın 50/3. maddesi uyarınca maddenin 1. fıkrasında yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevrilmesinin zorunlu olduğunun gözetilmemesi,Kanuna aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 02.07.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.