Mahkemesi :Ağır Ceza MahkemesiSuç : Taksirle öldürmeHüküm : TCK' nın 85/1, 62, 53/6. maddeleri gereğince mahkumiyet Taksirle öldürme suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü: Katılan ... lehine ayrı vekalet ücretine hükmedilmesi, kendisini ayrı vekil ile temsil ettirmesi nedeniyle isabetli görülmüş ve tebliğnamedeki görüşe iştirak edilmemiştir. Bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın, kusura, ceza miktarına, lehe olan hükümlerin uygulanması gerektiğine ilişkin temyiz itirazlarının reddine, ancak; Dairemizin 22.10.2015 tarih 2015/1034 esas 2015/16221 sayılı ilamı ile “sanık müdafiinin temyiz dilekçesinde katılanlar ... ve Sefa Çavuşoğlunun hüküm tarihinden sonra 17.09.2014 tarihli dilekçe ile sanığın maddi ve manevi zararlarını karşılaması nedeniyle şikayetinden vazgeçtiklerini belirttiği, ancak dosya içerisinde söz konusu dilekçenin fiziki olarak bulunmadığı, UYAP'tan yapılan incelemede sadece katılan Sefa Çavuşoğlu müdafiinin şikayetten vazgeçme dilekçesinin göründüğü, mahkeme üst yazısında ise katılanlar ... ve Sefa Çavuşoğlu'nun şikayetten vazgeçme dilekçesi sunduğunun belirtilmesi karşısında, bu hususta taraf beyanları alındıktan sonra, şikayetten vazgeçme söz konusu ise sanığın eyleminin TCK'nın 85/1. maddesi kapsamında kaldığı gözetilerek, mahkemece yeniden değerlendirme yapma zorunluluğunun bulunması” gerekçesiyle bozma kararı verildiği, bozma sonrası yapılan yargılamada katılan ... vekilinin sanık hakkındaki şikayetlerinden vazgeçtiklerini beyan ettiği, ancak vekaletnamenin incelenmesinden ... vekilinin şikayetten vazgeçme konusunda yetkisinin bulunmadığı anlaşılmakla, ...'ın şikayet hususundaki beyanı tespit edildikten sonra sanığın hukuki durumunun tayini ve takdiri gerekirken, eksik incelemeye dayalı olarak sanık hakkında TCK'nın 85/1. maddesi uyarınca mahkumiyet hükmü kurulması, Kanuna aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 03/11/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.