Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 12362 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 7596 - Esas Yıl 2016
Mahkemesi :Sulh Ceza Hakimliği Taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olma suçundan şüpheliler ..., ..., ... ve ... haklarında yapılan soruşturma evresi sonucunda ...Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 27/11/2015 tarihli ve 2015/25052 sayılı ek kovuşturmaya yer olmadığına dair karara karşı yapılan itirazın kabulüne ilişkin mercii ...2. Sulh Ceza Hakimliğinin 04/01/2015 tarihli ve 2015/5456 değişik iş sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.Dosya kapsamına göre, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Usulü Kanunu’nun 173/1. maddesinde ki, “Suçtan zarar gören, kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın kendisine tebliğ edildiği tarihten itibaren onbeş gün içinde, bu kararı veren Cumhuriyet savcısının yargı çevresinde görev yaptığı ağır ceza mahkemesinin bulunduğu yerdeki sulh ceza hakimliğine itiraz edebilir.” şeklindeki düzenleme karşısında, ...'in suçtan doğrudan doğruya zarar görmediği ve dosyada şüpheli sıfatı ile yer aldığı, bu nedenle de davaya katılma hakkı bulunmayan şüpheli müdafiin itirazının reddi yerine, yazılı şekilde kabulüne karar verilmesinde isabet bulunmadığı, gerekçeleriyle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 309. maddesi uyarınca anılan kararların bozulması Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü'nün 03.05.2016 gün ve 94660652-105-01-596-2016 sayılı yazılı istemlerine müsteniden, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 18.05.2016 gün ve 2016/191606 sayılı tebliğnamesi ile ihbar ve talep edilmekle;Dosya incelenerek gereği düşünüldü:Taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olma suçundan şüpheliler ..., ..., ... ve ... hakkında yapılan soruşturma evresi sonucunda, şüpheliler ... ve ... hakkında ...Cumhuriyet Başsavcılığınca 27/11/2015 tarihli ve 2015/25052 sayılı ek kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği, ... ve ... hakkında ise dava açıldığı, sanık ... müdafii tarafından 18/12/2015 havale tarihli dilekçe ile ek kovuşturmaya yer olmadığına dair karara, sanıkların kusurlu olduğu ve dava açılması gereğiyle itiraz edildiği, ancak 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Usulü Kanunu’nun 173/1. maddesinde ki, “Suçtan zarar gören, kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın kendisine tebliğ edildiği tarihten itibaren onbeş gün içinde, bu kararı veren Cumhuriyet savcısının yargı çevresinde görev yaptığı ağır ceza mahkemesinin bulunduğu yerdeki sulh ceza hakimliğine itiraz edebilir.” şeklindeki düzenleme karşısında, suçtan doğrudan doğruya zarar görmeyen, katılma hakkı bulunmayan ve dosyada şüpheli sıfatı ile yer aldığı anlaşılan ...'in müdafiinin, itirazının reddi yerine, yazılı şekilde kabulüne karar verilmesinde isabet görülmediğinden;Kanun yararına bozma talebine atfen düzenlenen tebliğnamedeki bozma isteği incelenen dosya kapsamına göre yerinde görüldüğünden, ...2. Sulh Ceza Hakimliğinin 04/01/2015 tarihli ve 2015/5456 değişik iş sayılı kararının, Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 309. maddesi gereğince, KANUN YARARINA BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde yapılmasına, dosyanın gereği için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 02.11.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.