Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 12344 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 10269 - Esas Yıl 2015





Mahkemesi :Asliye Ceza MahkemesiSuçlar : Verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme, hakaretHükümler : 1- Verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme suçundan: TCK'nın 136/1, 62/1, 53/1. maddeleri gereğince mahkumiyet2- Hakaret suçundan: TCK'nın 125/1-2, 125/4, 62/1, 53/1. maddeleri gereğince mahkumiyet Verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme ve hakaret suçlarından sanığın mahkumiyetine ilişkin hükümler, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafiinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;1- Mağdurun, kendisi ve işyerindeki arkadaşları adına, bir arkadaşlık sitesinde üyelik işlemleri yapılıp, isminin verildiği sahte hesap üzerinden, facebook hesabındaki fotoğraflarının yayımlandığına ve onur, şeref ve saygınlığını rencide eden paylaşımlarda bulunulduğuna dair 12.03.2013 tarihli şikayeti üzerine başlatılan adli soruşturma kapsamında, mağdurun şikayet dilekçesinde geçen arkadaşlık sitesindeki üye profiline son olarak şikayet tarihinden 1 hafta sonra sanığın anneannesinin abonesi olduğu telefona bağlı IP adresinden giriş yapıldığının belirlenmesinin ardından mağdurla bir müddet aynı işyerinde çalıştığı anlaşılan sanık hakkında verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme ve hakaret suçlarını işlediği iddiasıyla dava açıldığı olayda,Sanığın, kablosuz ağ üzerinden internet hizmeti almaları ve kablosuz modemlerine şifre koymamaları nedeniyle üçüncü kişilerin hatta giriş yapıp, kendilerinden habersiz iddiaya konu eylemleri gerçekleştirmiş olabileceğini ifade etmesi, gerek sanığın gerek mağdurun beyanlarına göre taraflar arasında işyeri arkadaşlığı dışında herhangi bir samimiyet ya da husumet bulunmaması, sahte hesaba konulan mağdurun fotoğraflarının mutlaka ve sadece sanıkta mevcut olabilecek nitelikte olmaması karşısında, tespit edilen IP numarasının statik mi yoksa dinamik mi olduğu, IP numarasının bağlı bulunduğu internet hattında hangi özellikte modem kullanıldığı, kablolu veya kablosuz ve şifreli veya şifresiz olup olmadığı, şifreli ise hangi tarihler arası şifre kullanıldığı, IP numarasının kopyalanması, dışardan üçüncü bir kişinin haricen bağlantı yapıp iddia olunan eylemleri gerçekleştirme olasılığının bulunup bulunmadığı hususlarının aydınlatılması için araştırma yapılıp, ilgili internet sağlayıcısından bilgi istenmesi, sanığın suç tarihinde kullanımında olan bilgisayar getirtilip, bilişim uzmanı bir bilirkişi tarafından log kayıtları incelenerek, şikayete konu hesabın sanığın kullanımında olan bilgisayar aracılığıyla açılıp açılmadığını teknik verilerle destekleyecek biçimde rapor düzenlenmesi, toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilip, iddia ve savunmanın doğruluk derecesi açıklığa kavuşturulduktan sonra sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken, eksik incelemeye dayalı olarak yazılı şekilde mahkumiyet kararı verilmesi, 2- Kabul ve uygulamaya göre de:a) Temel cezalar belirlenirken, TCK'nın 61/1. maddesinde yer alan ölçütler nazara alınarak, dosyaya yansıyan bilgi ve kanıtlar birlikte ve isabetle değerlendirilip, denetime olanak verecek ve somut gerekçeler de gösterilmek suretiyle aynı Kanun'un 3/1. maddesi uyarınca işlenen fiillerin ağırlığıyla orantılı olacak şekilde maddelerde öngörülen alt ve üst sınırlar arasında hakkaniyete uygun bir cezaya hükmolunması gerekirken, temel cezaların asgari hadden tayin edilmesi,b) Sübutu kabul edilen verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme ve hakaret suçlarından dolayı sanık tarafından giderilmesi gereken maddi bir zararın mevcut olmaması ve adli sicil kaydı bulunmayan sanığın hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilmesini kabul etmesi karşısında, sanığın, kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları göz önünde bulundurularak, yeniden suç işleyip işlemeyeceği hususunda ulaşılacak kanaate göre hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin düzenlemenin uygulanıp uygulanmamasına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, kanuna aykırı,c) TCK'nın 53. maddesi tatbik edilirken, 3. fıkraya aykırılık oluşturacak şekilde, TCK’nın 53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (c) bendindeki hak ve yetkileri kullanmak yönündeki yoksunluğuna, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından “koşullu salıverilme tarihine kadar”, diğer kişiler yönünden ise, “hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar” karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi ve Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 günlü Resmi Gazete'de yayımlanan 08.10.2015 tarihli, 2014/140 esas, 2015/85 karar sayılı iptal kararı uyarınca TCK'nın 53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendinde düzenlenen “seçme ve seçilme ehliyetinden ve diğer siyasi hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasına” hükmünün iptal edilmesi nedeniyle iptal kararının gözetilmesinde zorunluluk bulunması,Bozmayı gerektirmiş olup, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükümlerin bu nedenlerle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, aynı Kanun'un 326/son maddesi uyarınca ceza miktarları yönünden sanığın kazanılmış hakkının saklı tutulmasına, 02.11.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.