Mahkemesi :Asliye Ceza MahkemesiSuç :Taksirle ÖldürmeHüküm :Sanık ... hakkında; TCK'nın 85/1, 62/1, 51, 51/3-6-7. maddeleri gereğince mahkûmiyet Sanık ... hakkında; TCK'nın 85/1, 62/1, 50/4, 50/1-a, 52/2- 3-4, 50/6. maddeleri gereğince mahkûmiyetTaksirle öldürme suçundan sanıkların mahkûmiyetlerine ilişkin hükümler, sanıklar müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:Gerekçeli karar başlığında CMK’nın 232/2-c maddesi uyarınca suçun işlendiği zaman diliminin gösterilmemesi mahallinde tamamlanabilir eksiklik olarak kabul edilmiştir.Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanıklar müdafinin, meydana gelen kazada sanıkların kusursuz olduğuna ve sanıkların eylemleri ile ölüm olayı arasında illiyet bağı bulunmadığına, eksik incelemeye ilişkin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine, ancak;1- Hapis cezası ertelenen sanık ... hakkında, 5237 sayılı TCK’nın 51/7. maddesi uyarınca denetim süresi içinde sanığın kasıtlı bir suç işlemesi ve kendisine yüklenen yükümlülüklere hakimin uyarısına rağmen uymamakta ısrar etmesi halinde ertelenen cezanın kısmen veya tamamen infaz kurumunda çektirilmesine, denetim süresi içerisinde işlenecek ikinci suçtan dolayı hüküm veren mahkeme tarafından karar verileceği gözetilmeden, infazı kısıtlar şekilde, denetim süresi içinde kasıtlı bir suç işlenmesi halinde cezanın tamamen infaz kurumunda çektirilmesine karar verilmesi, keza, sanık hakkında 5237 sayılı TCK'nın 51/8. maddesi uyarınca denetim süresini iyi halli olarak geçirdiği taktirde cezanın infaz edilmiş sayılacağının kararda belirtilmemesi, 2- TCK'nın 50/6. maddesinde bulunan “yaptırımın” ibaresinin 01/03/2008 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan 26/02/2008 tarih 5739 sayılı Kanunun 4. maddesi ile “tedbirin” olarak değiştirilmesi ile sözü edilen maddenin birinci fıkrasının “a” bendi uyarınca hapis cezasının paraya çevrilmesi seçenek yaptırım, diğer bentlerde düzenlenen hususların ise seçenek tedbir niteliğinde olduğu, TCK'nın 50/6. maddesinde hüküm kesinleştikten sonra Cumhuriyet savcılığınca yapılan tebligata rağmen otuz gün içinde seçenek tedbirin gereklerinin yerine getirilmesine başlanmaması veya başlanıp da devam edilmemesinin sonuçlarının düzenlediği, somut durumda ise sanık ... hakkında bir tedbir niteliğini haiz olmayan, kısa süreli hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesine karar verildiği, kaldı ki bu durumun hükmün tesisi aşamasında değil, hükmün kesinleşmesinden sonra infaz aşamasında nazara alınacağı hususu gözetilmeksizin infazı kısıtlar biçimde karar tesis edilmesi,3- Taksirli suçlarda iştirak olamayacağı gözetilmeden vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin sanıklardan müteselsilen tahsiline karar verilmesi,Kanuna aykırı olup, hükümlerin bu nedenlerle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu konularda, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden, hüküm fıkrasının 1. bendinin 6. alt paragrafının çıkarılarak yerine ''5237 sayılı TCK’nın 51/7. maddesi uyarınca denetim süresi içinde sanığın kasıtlı bir suç işlemesi veya kendisine yüklenen yükümlülüklere hakimin uyarısına rağmen uymamakta ısrar etmesi halinde ertelenen cezanın kısmen veya tamamen infaz kurumunda çektirilmesine karar verileceğinin sanığa bildirilmesine ve TCK'nın 51/8. maddesi gereğince sanık denetim süresini iyi halli olarak geçirdiği taktirde cezanın infaz edilmiş sayılmasına'' ibarelerinin eklenmesine, hüküm fıkrasının 2. bendinin 6. paragrafının çıkarılarak yerine, “TCK'nın 52/4. maddesi gereğince, ödenmeyen adli para cezasının hapse çevrileceğinin sanığa bildirilmesine” ibaresinin eklenmesine, hüküm fıkrasının 2. bendinin 9. alt paragrafında yer alan “müteselsilen” ibaresinin çıkarılarak yerine “eşit oranda” ibaresinin eklenmesine, hüküm fıkrasının 2. bendinin 10. alt paragrafında yer alan “müteselsilen” ibaresinin çıkarılarak yerine “sebebiyet verdikleri oranda” ibaresinin eklenmesi suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 21.05.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.