Mahkemesi : Sulh Ceza Mahkemesi Suç : Trafik güvenliğini tehlikeye sokma Hüküm : Beraat Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan sanığın beraatine ilişkin hüküm, mahalli Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, incelenen dosya kapsamına göre mahalli Cumhuriyet savcısının, sair temyiz itirazlarının reddine, ancak; TCK'nın 179/3 maddesinde düzenlenen alkol ve uyuşturucu maddenin etkisiyle veya başka bir nedenle "emniyetli bir şekilde" araç kullanamayacak kişinin bu halde araç kullanması suçu kasıtla işlenebilecek bir suçtur. Alkol ve uyuşturucu maddenin sırf kullanılmış olması bu şuçun oluşumu için yeterli olmamakla birlikte... ihtisas kurulu raporlarında istikrarlı bir şekilde vurgulandığı üzere; alkollü bir şekilde trafikte seyreden bir sürücünün alkol konsantrasyonu hangi seviyede olursa olsun bireysel farklılıklar göstermekle birlikte trafik güvenliği açısından değişen derecelerde risk oluşturabileceği, ancak bu durumun tehlike arz edecek düzeyde olup olmadığı, dolayısıyla sürücünün tesiri altında bulunduğu alkol seviyesinde araç kullanması halinde, güvenli sürüş yeteneğini kaybedip etmediği, bireyin o andaki sürüş yeteneğini belirleyebilecek dikkat, algı, refleks ve genel durumunun tespitine yönelik detaylı dahili muayenesine yönelik tıbbi verilerin değerlendirilmesi ile mümkün olabileceği, ancak böyle bir tespit yapılmamış olsa bile bireysel farklılıkları da elimine edebilecek şekilde 1.00 promilden yüksek olarak saptanan alkol düzeyinin, güvenli sürüş yeteneğini kaybettireceğinin, bilimsel olarak kabulü gerektiği anlaşılmakla;İncelenen dosyada, olaydan 1 saat 47 dakika sonra yapılan ölçümde sanığın 1.03 promil alkollü olduğu, bilimsel verilere göre insan vücudundan saatte ortalama 0.15 promil alkol atıldığı, buna bağlı olarak, araç kullandığı esnada daha fazla alkollü olacağı anlaşılan sanığın, güvenli sürüş yeteneğini kaybettiği, atılı suçun yasal unsurlarının oluştuğu gözetilmeksizin, sanığın mahkumiyeti yerine, yazılı şekilde beraatine karar verilmesi isabetsiz olup,Mahalli Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA 24/06/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.