Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 11766 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 12423 - Esas Yıl 2015
Mahkemesi :Ağır Ceza MahkemesiDava : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminatHüküm : Maddi tazminat talebinin reddine, 6.000 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine Davacının tazminat talebinin kısmen kabulüne ilişkin hüküm, davalı vekili ve davacı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;Yapılan incelemeye, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre davalı vekili ve davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;1- Gerek dosya içeriğine, gerekse Dairemizce temyiz incelemesi sırasında Uyap sistemi üzerinden yapılan araştırmada, davacının 23.12.2010 tarihinde tutuklanarak 27.07.2011 tarihinde tahliyesine karar verildiğinin ve dava dilekçesinde de davacının 22.12.2010 tarihinde gözaltına alınarak 23.12.2010 tarihinde tutuklandığı ve 27.07.2011 tarihinde ise tahliye edildiği belirtilerek bu tarihlere ilişkin olarak tazminat talebinde bulunduğu dikkate alınmadan ve davacının gözaltına alınıp alınmadığı da araştırılıp ilgili yakalama ve gözaltı tutanağının Yargıtay denetimine olanak verecek şekilde aslı ya da onaylı örneklerinin dosya içine alınması ile tutuklama müzekkeresinin infaz edilip edilmediği ve infaz edilen sürenin ceza infaz kurumundan sorulması suretiyle tereddüde mahal vermeyecek şekilde tespit edilmesi sonrası bir karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, eksik inceleme ve araştırma ile talebi de aşacak şekilde davacının 24.07.2010 – 27.07.2011 tarihleri arasında tutuklu kaldığından bahisle yazılı şekilde karar verilmesi, 2- Her ne kadar CMK'nın 144/1-a maddesinin yürürlükten kaldırılması nedeniyle mahsup tazminata engel oluşturmayacak ise de, mahsup edilen sürenin hükmolunacak tazminat miktarının tayininde dikkate alınması gerektiği nazara alındığında, davacının tutukluluk süresinin diğer bir hükümlülüğünden mahsup edilip edilmediğinin araştırılması gerektiğinin gözetilmemesi,3- Dairemizce yapılan temyiz incelemeleri sırasında aynı konu ve haksız tutuklama nedenine dayalı olarak birden fazla davanın açıldığının tespit edildiğinin anlaşılması karşısında; hazine zararına yol açan mükerrer davalara ilişkin ödemelerin önlenmesinin temini ve kamu kaynaklarının etkili, verimli ve hukuka uygun kullanılması bakımından, aynı konu ve haksız tutuklama nedenine dayalı açılmış dava olup olmadığının ilgili birimlerden sorulup, Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi (UYAP) üzerinden de araştırılarak tespit edilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,Kabule göre de;Tutuklandığı tarihte ev hanımı olan davacının bu dönem içerisinde maddi zararını ücret bordrosu, vergi kaydı, gelir vergisi beyannamesi gibi itibar edilebilecek bir belgeyle ispatlayamadığı nazara alınıp, davacının vasıfsız bir işçi gibi değerlendirilerek tutuklu kaldığı döneme ilişkin olarak Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca 16 yaşından büyükler için belirlenen net asgari ücret üzerinden hesaplanacak miktarın maddi tazminat olarak davacıya ödenmesine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı gerekçe ile maddi tazminat talebinin reddine karar verilmesi, Kanuna aykırı olup, davalı vekili ve davacı vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, 10.10.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.