Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 11639 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 9937 - Esas Yıl 2015





Mahkemesi :Asliye Ceza MahkemesiSuç : 2863 sayılı Kanuna aykırılıkHüküm : Beraat 2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanığın beraatine ilişkin hüküm, mahalli Cumhuriyet Savcısı tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: 2863 sayılı Kanunun 65. maddesinin, 20/08/2016 tarihinde kabul edilip, 07/09/2016 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6745 sayılı Kanunun 25. maddesi ile değiştirildiği ve anılan değişikliğin, “izinsiz inşai ve fiziki müdahale” fiili yönünden, 2863 sayılı Kanunun 6498 sayılı Kanun ile değişik 65. maddesine göre aleyhe bir düzenleme getirdiği dikkate alınarak yapılan incelemede; 2863 sayılı Kanunun 7. maddesinde 6498 sayılı Kanun ile getirilen değişikliğin amacının, korunması gerekli taşınmaz kültür ve tabiat varlığı ya da sit alanı olarak tescil kararlarının, ilgililerince öğrenilmesini sağlamak olduğu, başka bir deyişle, tek yapı ölçeğindeki kültür ve tabiat varlıkları yönünden tebliğ; sit alanları yönünden Resmi Gazete'de yayım ve internet üzerinden duyuru kurallarının, kişilerin, sahip oldukları veya kullandıkları taşınmazların durumunu bilmelerini ve ona göre hareket etmelerini sağlama amacı taşıdığı, belirtilen kuralların, 2863 sayılı Kanunun 65. maddesinde düzenlenen suçun oluşumu için şekil şartı niteliği bulunmayıp, aksi yöndeki kabulün, 6498 sayılı Kanunun amacına da ters düşeceği;Dolayısıyla, sözü edilen değişiklik öncesinde yapılan tescil işlemleri bakımından, tek yapı ölçeğindeki kültür ve tabiat varlıkları ile korunma alanlarına ilişkin olarak, taşınmaza ait tapu kaydının beyanlar hanesinde tescil şerhi bulunup bulunmadığına; sit alanları, tabiat varlıkları ve tek yapı ölçeğinde tescil edilen taşınmazlar da dâhil olmak üzere malikleri idarece tespit edilemeyen taşınmazlara ilişkin olarak, şerhin varlığına veya tescil kararının mahallinde mutat vasıtalarla ilan edilip edilmediğine bakılması gerektiği;Diğer yandan, taşınmaz bir varlığın korunması gerekli kültür ve tabiat varlığı olarak tescil edilmesinin ya da bir bölgenin, doğal, tarihi ve kültürel özellikleri nedeniyle sit alanı olarak belirlenmesinin, taşınmazın veya bölgenin özel bir statüye tabi tutulması gerektiği ve taşınmaz üzerinde ya da bölge içerisinde keyfi uygulamalarda bulunulamayacağı anlamına geldiği, bu bakımdan kural olarak, 6498 sayılı Kanun değişikliği sonrası tebliğ - yayım - internette duyuru; anılan değişiklik öncesi ise şerh - ilan yöntemleri ile taşınmazın ya da bölgenin tescilinden ilgililerin haberdar olmalarının sağlanacağı;Bu kapsamda somut olay değerlendirildiğinde; Gayrimenkul Eski Eserler ve Anıtlar Yüksek Kurulu'nun 09/04/1977 tarih ve 9776 sayılı kararıyla korunması gerekli kültür varlığı olarak tescilli, İstanbul Yenileme Alanları Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulunun 16/10/2008 tarih ve 414 sayılı kararı ile rölöve, restitüsyon ve yıkılmadan hazırlanan restorasyon projesi uygun bulunan, 12/07/1995 tarih ve 6848 sayılı karar ile belirlenen kentsel ve tarihi sit alanında kalan, İstanbul İli, .... İlçesi, .... Mahallesi, ..... Sokak adresinde bulunan taşınmaza ilişkin olarak Kurul uzmanları tarafından düzenlenen 07/12/2011 tarihli raporda, zemin+2 kattan oluşan kagir yapının arka cephesinde onaylı restorasyon projesinden farklı uygulamalar bulunduğunun, yapının çatı yüksekliğinin arttırılarak balkon ilavesi yapıldığının ayrıca onaylı projesinde görülen ve her katta olması gereken ahşap kapının 2. katta yapılmadığının, 1. kat ve zemin katta ise projede gösterilen yerlerde olmadığının tespit edildiği, İstanbul Yenileme Alanları Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulunun 28/12/2011 tarih ve 190 sayılı kararı ile yapının onaylı projesine uygun hale getirilmesi için 6 ay süre verilmesine rağmen Kurul uzmanlarınca 20/06/2013 tarihinde yerinde yapılan incelemede, 18 ay geçmesine rağmen aykırı uygulamaların aynen mevcut olduğunun tespit edildiği anlaşılmakla,Mahkemece, mahallinde inşaat mühendisi ve sanat tarihçi bilirkişiler marifetiyle keşif icra edilerek, 07/12/2011 tarihli raporda tespit edilen müdahalelerin öncelikle hangi tarihte yapıldıkları, tescilli kültür varlığının bütünü ve dolayısıyla orjinal dokusu ile uyumlu olup olmadıkları, yapıda geri dönüşümü mümkün olmayacak derecede zarar meydana getirip getirmediklerinin belirlenmesi, taşınmazın bu nitelikte bir zarar gördüğünün anlaşılması durumunda, başka herhangi bir husus araştırılmaksızın sanığın, 6498 sayılı Kanun ile değişik 2863 sayılı Kanunun 65/1-1. cümlesi uyarınca cezalandırılması, dava konusu uygulamalar sebebiyle tescilli kültür varlığına geri dönüşümü mümkün olmayacak derecede zarar verilmemekle birlikte, müdahalelerin esaslı olduğunun belirlenmesi halinde, bünyesinde koruma, uygulama denetim büroları kurulan idarelerden izin almaksızın veya izne aykırı olarak izinsiz inşai ve fiziki müdahalede bulunanların, 2863 sayılı Kanunun 65/4. maddesi gereğince cezalandırılması gerekeceğinden, bu kapsamda, suça konu taşınmazın bulunduğu ilde suç tarihi itibariyle Büyükşehir Belediye Başkanlığı, İl Özel İdaresi veya İlçe Belediye Başkanlığı bünyesinde koruma, uygulama denetim bürosu kurulup kurulmadığı ve eğer kurulmuş ise suça konu taşınmazın bulunduğu yerin, koruma uygulama ve denetim bürosunun yetki alanı kapsamında kalıp kalmadığı araştırılarak, sonucuna göre 2863 sayılı Kanunun 6498 sayılı Kanun ile değişik 65/4. maddesi veya aynı Kanunun 65/1-2. cümlesi uyarınca sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerektiği gözetilmeksizin, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesis edilmesi,Kabule göre de;Sanık ... hakkında kurulan hükümde sanığın derhal beraatini gerektirir bir hal bulunmadığı halde, yargılama aşamasında savunması alınmadan beraat hükmü kurulması suretiyle 5271 sayılı CMK'nin 193. maddesine aykırı davranılması,Kanuna aykırı olup, mahalli Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan hükmün 5320 sayılı Kanun'un 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca isteme uygun olarak BOZULMASINA, 06/10/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.