Mahkemesi :Ağır Ceza MahkemesiDava : Koruma Tedbirleri Nedeniyle TazminatHüküm : 9.837 TL maddi ve 10.000 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine Davacı vekilinin 21.03.2012 tarihli dilekçesi ile müvekkili davacının bir suç soruşturması nedeniyle tutuklu kaldığını, yapılan yargılama sonunda üzerine atılı suçtan beraatine hükmedildiğini belirterek CMK’nın 141. ve devamı maddeleri gereğince maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin açılan davanın mahkemece kısmen kabulüne ilişkin hüküm, davalı vekili ve davacı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;Tazminat davasının dayanağı olan ... 13. Ağır Ceza Mahkemesinin, 2007/306 Esas - 2008/369 Karar sayılı ceza dava dosyasının incelenmesinde; sanığın (davacının) Uyuşturucu veya uyarıcı madde ticareti yapma veya sağlama suçundan, 02.05.2007 – 16.12.2008 tarihleri arasında tutuklu kaldığı, yargılama sonunda beraatine hükmedildiği, hükmün temyiz incelemesi sonucu onanmak suretiyle 13.12.2011 tarihinde kesinleştiği, tazminat davasının 21.03.2012 tarihinde, CMK’nın 142/1. maddesinde öngörülen süre içinde yetkili ve görevli mahkemeye açıldığı, kanunda öngörülen yasal şartların oluştuğu anlaşılmakla,Yapılan incelemeye, toplanan ve karar yerinde açıklanan delillere, mahkemenin kovuşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, gösterilen gerekçeye ve uygulamaya göre, davalı vekilinin davanın süresinde açılmadığına ve kendileri lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğine ilişkin temyiz itirazlarının reddine, ancak;29/05/1957 tarih ve 4-16 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında belirtildiği üzere, ait olduğu davada hüküm altına alınması gereken vekalet ücreti, yargılama giderleri kapsamında olup bu hak asıl davadan bağımsız olarak dava konusu yapılamayacağından ceza davasında ödenmeyen vekalet ücretinin, maddi tazminat kapsamına dahil edilemeyeceği gözetilmeden, davacı lehine beraat hükmünün verildiği tarihte geçerli Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince, hükmedilmesi gereken vekalet ücretinin maddi tazminat hesabına dahil edilmesi suretiyle fazla tayini, Kanuna aykırı olup, davalı vekilinin tazminat miktarına ilişkin temyiz itirazı bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca, isteme aykırı olarak BOZULMASINA, ancak yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu konuda, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden hüküm fıkrasının 3. bendinin hükümden bütünüyle çıkartılması suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 13.05.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.