Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 11591 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 20487 - Esas Yıl 2014





Mahkemesi: Ağır Ceza MahkemesiHüküm : 5.148,92 TL maddi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine Davacı vekilinin 04.03.2013 tarihli dilekçesi ile müvekkili davacının bir suç soruşturması nedeniyle sahibi olduğu madeni yağa el konulduğunu, yapılan kovuşturma sonunda üzerine atılı suçtan kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiğini belirterek CMK’nın 141. ve devamı maddeleri gereğince maddi tazminat istemine ilişkin açılan davanın mahkemece kısmen kabulüne ilişkin hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;Tazminat davasının dayanağı olan ... Cumhuriyet Başsavcılığının, 2012/2080 Soruşturma – 2012/1355 Karar sayılı ceza dosyasının incelenmesinde; şüpheliye (davacıya) ait madeni yağa, 5015 sayılı Kanuna muhalefet etme suçundan el konulduğu, yapılan soruşturma sonunda davacı hakkında kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği, kararın itiraz incelemesi sonucu 13.11.2012 tarihinde kesinleştiği, tazminat davasının 04.03.2013 tarihinde, CMK’nın 142/1. maddesinde öngörülen süre içinde yetkili ve görevli mahkemeye açıldığı, kanunda öngörülen yasal şartların oluştuğu anlaşılmakla, Yapılan incelemeye, toplanan ve karar yerinde açıklanan delillere, mahkemenin kovuşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, gösterilen gerekçeye ve uygulamaya göre, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak; El koymaya konu olan ve dosya kapsamına göre davacıya iade edilen madeni yağ ile ilgili olarak bilirkişi tarafından, el koyma tarihi ile iade tarihi arasındaki süre boyunca stok devir hızının 5,3 olduğu öngörülerek belirlenen miktara, dava tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmesi gerekirken, el koyma tarihinden itibaren faize hükmedilmesi,Kanuna aykırı olup, davalı vekilinin temyiz itirazı bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu konuda, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden hükmün 2. bendinde yer alan “ el koyma tarihi olan 05.04.2012” ibaresinin hükümden çıkartılarak yerine “dava tarihi olan 04/03/2013” ibaresinin eklenmesi suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 23.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.