Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 11573 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 27846 - Esas Yıl 2013





Mahkemesi :Ağır Ceza MahkemesiDava : 466 sayılı Kanun gereğince tazminatHüküm : 1.888,42 TL maddi , 3.000 TL manevi tazminatın ve beraat ettiği dosyada vekile ödenen 1.110 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesineDavacı vekilinin 09.04.2007 tarihli dilekçesi ile müvekkili davacının bir suç soruşturması nedeniyle tutuklu kaldığını, yapılan yargılama sonunda üzerine atılı suçtan beraatine hükmedildiğini belirterek 466 sayılı Kanun gereğince maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin açılan davanın mahkemece kısmen kabulüne ilişkin hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;Tazminat davasının dayanağını oluşturan ... 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 2005/295 Esas - 2006/429 Karar sayılı ceza dava dosyasının incelenmesinde; sanığın (davacının) Zorla kaçırıp alıkoyma suçundan, 10.05.2005 – 28.09.2005 tarihleri arasında tutuklu kaldığı ve yapılan yargılama sonunda beraatine hükmedildiği, hükmün temyiz edilmeksizin 10.10.2006 tarihinde kesinleştiği, tazminat davasının 09.04.2007 tarihinde haksız işlem tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 466 sayılı Kanun gereğince öngörülen süre içinde yetkili ve görevli mahkemeye açıldığı, dava için kanunda öngörülen yasal şartların oluştuğu anlaşılmakla,Bozmaya uyularak, yapılan yargılamaya, toplanan ve karar yerinde açıklanan delillere, mahkemenin kovuşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, gösterilen gerekçeye ve uygulamaya göre, davalı vekilinin kendileri lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğine ilişkin temyiz itirazlarının reddine, ancak;Mahkemenin 16.04.2008 tarihli 2007/89 Esas – 2008/89 Karar sayılı ilk hükmü ile birlikte, davacı lehine tahliye tarihinden itibaren olmak üzere 1.888,42 TL maddi ve 2.500 TL manevi tazminata hükmedildiği, hükümle birlikte davacı lehine 1.100 TL maktu vekalet ücretinin de ödenmesine karar verildiği, hükmün yalnızca davalı tarafından temyiz edilmesi ve Yargıtay 5. Ceza Dairesinin 19.01.2009 tarih, 2008/11229 Esas – 2009/70 Karar sayılı ilamı ile dava açma süresinin araştırılması gerektiği gerekçesiyle davalı taraf lehine bozulması nedeniyle, bozulan kararda yazıldığı miktarda davacı yararına maddi ve manevi tazminat ile Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre 1.100 TL maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken hükmü temyiz eden davalının aleyhine olacak şekilde, faiz tarihinin gözaltı tarihi olarak belirlenmesi, manevi tazminatın 3.000 TL’ye yükseltilmesi, beraat ettiği dosyada vekile ödenen 1.110 TL’nin ödenmesine ve karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davacı lehine 2.400 TL maktu vekalet ücretine hükmedilmesi, Kanuna aykırı olup, davalı vekilinin eksik inceleme ile hüküm kurulduğuna ve tazminat miktarına ilişkin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca, isteme aykırı olarak BOZULMASINA, ancak yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu konuda, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden hüküm fıkrasından 1. ve 2. bendinin hükümden bütünüyle çıkartılarak yerlerine, 1. bent olarak “Yargıtayca bozulmasına karar verilen 16.04.2008 tarihli 2007/89 Esas – 2008/89 Karar sayılı ilk hüküm yalnızca davalı tarafından temyiz edildiğinden davalı aleyhine karar verilemeyeceği de gözetilerek davacının davasının KISMEN KABUL, KISMEN REDDİ ile; 1.888.42-TL maddi tazminat ve 2.500-TL manevi tazminat olmak üzere toplam 4.388,42-TL tazminatın tahliye tarihi olan 28/09/2005 tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin taleplerin REDDİNE”, 2. bent olarak “Yargıtayca bozulmasına karar verilen 16.04.2008 tarihli 2007/89 Esas – 2008/89 Karar sayılı ilk hüküm yalnızca davalı tarafından temyiz edildiğinden davalı aleyhine karar verilemeyeceği de gözetilerek Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 1.100 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine” ibarelerinin eklenmesi suretiyle, sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün, DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 13.05.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.