Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1154 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 12495 - Esas Yıl 2014





Mahkemesi :Asliye Ceza MahkemesiSuç : Verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme, hakaret, tehditHüküm : 1-Sanık ... hakkında, verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme suçundan: CMK’nın 223/2-a maddesi gereğince beraat2-Sanık ... hakkında verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme ve tehdit suçlarından: CMK’nın 223/2-a ve223/2-e maddesi gereğince beraat3-Sanık ... hakkında hakaret suçundan; TCK 125/1, 62, 52/2-4 maddeleri gereğince mahkumiyet4-Sanık ... hakkında tehdit suçundan; TCK 106/1, 62, 50/1-a, 52/2-4. Maddeleri gereğince mahkumiyet.Verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme suçundan sanık ..., verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme ve tehdit suçlarından sanık ...’nin beraatine ilişkin hükümler, katılan vekili tarafından, sanık ...’un hakaret ve tehdit suçlarından mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık ... tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:1-Sanık ... hakkında, hakaret suçundan verilen mahkumiyet hükmüne ilişkin yapılan temyiz isteminin incelenmesinde;Anayasa Mahkemesinin 07.10.2009 gün ve 27369 sayılı Resmi Gazete'de yayınlanıp, yayımından itibaren bir yıl sonra 07.10.2010 tarihinde yürürlüğe giren, 23.07.2009 gün ve 2006/65 Esas, 2009/114 karar sayılı iptal hükmünün yürürlüğe girdiği tarihe kadar 5237 sayılı TCK'nın 50. ve 52. maddeleri ve 765 sayılı TCK hükümleri uyarınca doğrudan hükmedilip, başkaca hak mahrumiyeti içermeyen 2.000 TL'ye kadar (2000 TL dahil) adli para cezalarına ilişkin mahkumiyet hükümleri 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı Kanunun 305. maddesi gereğince kesin nitelikte olup, 07.10.2010 ila 6217 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği 14.04.2011 tarihine kadar ise mahkumiyet hükümlerinin hiçbir istisna öngörülmeksizin temyizinin mümkün olduğu, 14.04.2011 ve sonrasında ise, doğrudan hükmedilen 3.000 TL’ye kadar (3.000 TL dahil) para cezalarının 5320 sayılı Kanunun geçici 2. maddesi uyarınca kesin nitelikte olduğu, 31/10/2013 tarihinde verilen 1.500 TL.'den ibaret mahkumiyet hükmüne karşı suç niteliğine ilişkin de herhangi bir temyiz istemi bulunmadığından, sanığın temyiz isteminin 1412 sayılı CMUK'un 317. maddesi uyarınca isteme uygun olarak REDDİNE, 2-Sanık ... hakkında, tehdit suçundan verilen mahkumiyet hükmüne ilişkin yapılan temyiz isteminin incelenmesinde;Katılanın, sanığın kız arkadaşı ile aynı öğrenci yurdunda kalırken, sanığın kız arkadaşını yurt yönetimine şikayet etmesi nedeniyle aralarında husumet oluştuğu, olay tarihinde sanık ..'ın, katılanın kullandığı telefonu aradığı, bu sırada katılanın kaldığı öğrenci yurdunda yanında tanıklar ... ve... ile oturdukları, sanığın telefonda kız arkadaşını neden şikayet ettiğini sorduktan sonra, katılana hitaben "seni döveceğim, seni bu ...'da barındırmayacağım" dediğinin iddia edildiği olayda,Sanığın, “çan da gezemeyeceksin” dediği yönünde ikrarının bulunduğu, ancak "seni döveceğim" şeklinde beyanda bulunduğunu kabul etmesede, bunun karşılığında katılanın kendisine "erkeksen yap" şeklinde mukabele de bulunduğuna yönelik ikrarı dikkate alındığında, “erkeksen yap” şeklindeki kullanımın, kişinin kendisine yönelik daha çok tehdit içeren ifade kullanıldığında verdiği bir cevap şekli olması, katılan beyanı ve tanık ...’in, katılanın sanıkla konuşurken kızgın ve sinirli olduğuna, sanığın katılana “seni çanda barındırmayacağım” dediğine yönelik beyanları dikkate alındığında, sanığın eyleminin sabit kabul edilerek atılı suçtan mahkumiyetine karar verilm...de bir isabetsizlik görülmemiş olup,Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın, mahkumiyet hükmüne ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün isteme uygun olarak ONANMASINA, 3-Sanık ... hakkında, tehdit suçundan verilen beraat hükmüne ilişkin yapılan temyiz isteminin incelenmesinde;Katılanın, sanığın kız arkadaşı ile aynı öğrenci yurdunda kalırken, sanığın kız arkadaşını yurt yönetimine şikayet etmesi nedeniyle aralarında husumet oluştuğu, olay tarihinde sanık ...'un, katılanın yanında bulunan tanık ...'yi aradığı ve katılanın telefon numarasını istediği, tanık ...'nin sanığa sorarak, telefonunu katılana uzattığı, katılanın telefonu aldığında sanığın kendisini tehdit ettiğinin iddia edildiği olayda,Sanığın ısrarlı savunması, katılan beyanlarının tanık ... tarafından desteklenmediği nazara alındığında, sanığın atılı suçtan cezalandırılması için, suçun tereddüte yer vermeyen bir kesinlikle ispat edilmesi gerekeceği, oluş şekli kuşkulu ve tam olarak aydınlatılamamış olaylar ve iddiaların sanıkların aleyhine yorumlanarak mahkumiyet hükmü kurulamayacağı, bu açıklamalara göre sanığın beraatine karar verilmesinde dosya kapsamı itibarıyla bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakla, Yapılan yargılama sonunda, yüklenen suçun, sanık tarafından işlendiğinin sabit olmadığı gerekçeleri gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, katılan vekilinin, eksik incelemeye ve beraat hükmüne ilişkin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, beraate ilişkin hükmün isteme uygun olarak ONANMASINA, 4-Sanıklar ... ve ... hakkında, verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme suçundan verilen beraat hükmüne ilişkin yapılan temyiz isteminin incelenmesinde;Katılanın, sanığın kız arkadaşı ile aynı öğrenci yurdunda kalırken, sanığın kız arkadaşını yurt yönetimine şikayet etmesi nedeniyle aralarında husumet oluştuğu, olay tarihinde , sanık ...r'un, katılana ait facebook sayfasına girerek katılanın koymuş olduğu katılanın günlük kıyafetle bir arkadaşıyla çekindiği resmi, katılanın kullandığı facebook sayfasından kopyalayarak kendi facebook sitesine koyduktan sonra, katılanın telefon numarasını yazması şeklinde gerçekleşen olay ve;Yine sanık ...’nın, katılanın, aynı öğrenci yurdunda kaldığı kız arkadaşını yurt yönetimine şikayet etmesi nedeniyle aralarında husumet oluştuğu, olay tarihinde, katılanın isim soyisim ve katılana ait facebook sayfasına girerek katılanın koymuş olduğu katılanın günlük kıyafetle bir arkadaşıyla çekindiği resmi internette bulunan kendi facebook sayfasında paylaştığının iddia edildiği olayda,Dosya kapsamı, her iki sanığın ikrarı ve mahkemenin kabulünde olduğu üzere, sanık....’un katılanın isim, soyisim, fotoğraf ve telefon numarasını, sanık ...’ın ise katılanın isim, soyisim ve fotoğrafını facebookta paylaşması şeklinde ki eylemlerin; katılanın kendi facebook hesabında yayınladığı günlük kıyafetle çekilen kişisel veri niteliğindeki fotoğrafının amacı dışında kullanılamayacağı dikkate alındığında sanıkların üzerlerine atılı suçun sübut bulduğu anlaşıldığından, sanıkların sübut bulan eylemlerine uyan TCK’nın 136. maddesinde düzenlenen verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme suçunu oluşturduğu dikkate alınarak, sanıkların bu suçtan sorumlu tutularak cezalandırılması gerektiği gözetilmeden, mahkemece,“müştekinin telefon numarasının kişisel bilgi kapsamında olmadığı zaten günümüz koşullarında kişiye ait telefon numarasına bu hizmeti veren pek çok özel kuruşuş tarafından rahatlıkla ulaşılabiliyor oluşu, internet sitesinde yayınlanan fotoğrafın müştekinin kendi facebook hesabından alındığı, bu fotoğrafın zaten müştekinin bilgisi dahilinde kendi hesabında kamuya sunulduğu, müştekinin bu fotoğrafı kişisel veri kapsamında saklama iradesinin olmadığı,” gerekçeleri gösterilerek, yanlış değerlendirmeler sonucu yazılı sanıklar hakkında beraat kararı verilmesi,Kanuna aykırı olup, katılan vekilinin, temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca, hükmün isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 26.01.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.