Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1151 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 12294 - Esas Yıl 2014





Mahkemesi :Sulh Ceza MahkemesiSuç : Kişiler arasındaki konuşmaların dinlenmesi ve kayda alınmasıHüküm : CMK'nın 223/2-c maddesi gereğince beraatKişiler arasındaki konuşmaların dinlenmesi ve kayda alınması suçundan sanığın beraatine ilişkin hüküm, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: Sanık ile katılan arasında ticari ilişkilerden kaynaklı anlaşmazlıklar olduğu bu nedenle tarafların sık sık görüştükleri, olay tarihinde sanığın, katılanın kendisine yönelik hakaret ve tehdit suçlarını işlendiğini ispat amacı ile, katılan ile yaptıkları telefon görüşmelerini rıza olmaksızın kayda alarak, bu kayıtları delil olarak göstermek suretiyle katılan hakkında suç duyurusunda bulunması şeklinde gerçekleşen olayda,Sanığın, konuşma içeriğini kaydedip, bu kaydı, Cumhuriyet Başsavcılığına delil olarak vermesi biçimindeki eylemleri, TCK'nın 133/1. maddesindeki haberleşmenin gizliliğini ihlal suçları kapsamında değerlendirilebilir ise de, görüşme ayrıntıları dökümünü üçüncü kişi ya da kişilerle paylaştığı ve/veya çoğaltarak dağıttığına ilişkin hakkında bir iddia ileri sürülmeyen sanığın, katılanın kendisine yönelik hakaret ve tehdit eylemlerini ispatlama amacını taşıyan eyleminde, hukuka aykırı hareket ettiği bilinciyle hareket etmediği anlaşılmakla, sanığın beraatine karar verilmesinde isabetsizlik görülmemiş olup,Yapılan yargılama sonunda, sanığa yüklenen suç açısından failin kast veya taksirinin bulunmaması, gerekçeleri gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, incelenen dosya kapsamına göre, katılan vekilinin, sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;1- Sanığın üzerine atılı TCK'nın 133/1. maddesinde düzenlenen kişiler arasındaki konuşmaların dinlenmesi ve kayda alınması suçu için 05.07.2012 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6352 sayılı Yargı Hizmetlerinin Etkinleştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması ve Basın Yayın Yoluyla İşlenen Suçlara İlişkin Dava ve Cezaların Ertelenmesi Hakkında Kanunun 80. maddesi ile yapılan değişiklikle “iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası” öngörülmüş olup, hapis cezasının üst sınırı itibariyle davaya bakma görevinin 5235 sayılı Kanunun 11. maddesi uyarınca Asliye Ceza Mahkemesine ait bulunduğu ve görevsizlik kararı verilmesi gerektiği gözetilmeden, yargılamaya devamla yazılı şekilde hüküm kurulması,2-Sanığa yüklenen fiilin kanunda suç olarak tanımlanmadığı dosya kapsamıyla sabit olduğu ve sanığın CMK'nın 223/2-a maddesi gereğince beraatine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde hüküm kurulması,Kanuna aykırı olup, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, ancak, yeniden yargılama gerektirmeyen bu hususun aynı Kanunun 322. maddesine göre düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasının 1. paragrafının, “Yapılan yargılama sonunda, sanığa yüklenen fiilin kanunda suç olarak tanımlanmamış olduğu anlaşıldığından, CMK'nın 223/2-a maddesi gereğince, sanığın beraatine,” şeklinde değiştirilmesi ve hüküm fıkrasındaki diğer hususların aynen bırakılması suretiyle, sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 26.01.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.