Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 11343 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 5456 - Esas Yıl 2016





Mahkemesi :Asliye Ceza MahkemesiSuç : Özel hayatın gizliliğini ihlalHüküm : Beraat Özel hayatın gizliliğini ihlal suçundan sanığın beraatine ilişkin hüküm, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:Oluşa ve kabule göre; sanık ... ile resmi nikahlı eşi olan katılan ... arasındaki boşanma davasının devam ettiği ve tarafların fiilen ayrı yaşadıkları dönemde, sanığın kardeşi olan tanık ...an ile katılanın facebook adlı sosyal paylaşım sitesinde birbirlerini arkadaş olarak eklemelerinden dolayı katılanın ve katılanın arkadaşlarının katılanın evliliği ile ilgili ve kısmen sanığa yönelik olumsuz yorumlar da içeren paylaşımlarda bulunduklarının adı geçen tanık tarafından görülmesinin ardından temin edilen bu paylaşımlara ilişkin sayfa örnekleri ile katılana ait facebook hesabındaki resimlerin çıktısının sanık tarafından vekili aracılığıyla görülmekte olan boşanma davasına delil olarak sunulduğu olayda,Şikayete konu belge örneklerini, üçüncü kişi ya da kişilerle paylaştığı ve/veya çoğaltarak dağıttığına ilişkin hakkında bir iddia ileri sürülmeyen sanığın, aile içi geçimsizliğin kaynağının, katılanın olumsuz tutum ve davranışları olduğunu ispatlama amacını taşıyan eyleminde, hukuka aykırı hareket ettiği bilinciyle davranmadığı anlaşıldığından, sanık hakkında özel hayatın gizliliğini ihlal suçundan dolayı beraat kararı verilmesine dair yerel mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.Bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda, yüklenen fiilin kanunda suç olarak tanımlanmamış olduğu gerekçeleri gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, katılan vekilinin sanığa atılı suçun yasal unsurlarının oluştuğuna ilişkin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;Beraat eden ve kendisini vekil ile temsil ettiren sanık yararına karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 14/5. maddesi gereğince hükmedilen vekalet ücretinin, devlet hazinesinden alınmasına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, katılandan alınmasına karar verilmesi, Kanuna aykırı olup, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince BOZULMASINA; ancak, yeniden yargılama gerektirmeyen bu hususta aynı Kanun'un 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden; hükmün 3 numaralı bölümünün hükümden çıkarılarak, yerine, “3- Beraat eden ve kendisini vekil ile temsil ettiren sanık yararına, hazine aleyhine, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 14/5. maddesi gereğince 1.500,00 TL maktu vekalet ücreti tayin edilmesine,” ibarelerinin eklenmesi suretiyle, sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 28.09.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.