Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 11307 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 1705 - Esas Yıl 2016





Mahkemesi :Ağır Ceza MahkemesiDava : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminatHüküm : 39.251,79 TL gelir kaybı, 5.512,70 TL cezaeviharcaması ve 15.000 TL beraat vekaleti toplamı59.764,49 TL maddi ve 60.000 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesineDavacının tazminat talebinin kısmen kabulüne ilişkin hüküm, davalı vekili ve davacı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;Davacı vekilinin davacı lehine hükmolunan vekalet ücretinin hatalı belirlendiğini belirterek karardaki vekalet ücretinin tavzih yoluyla düzeltilmesi talebinin reddine dair 07.12.2015 tarihli ve 15.12.2015 tarihinde tebliğ edilen ek karara karşı 22.12.2015 tarihli dilekçe ile itirazlarını bildirdiği, tavzih talebinin reddine ilişkin ek kararın CMK'nın 223. maddesi kapsamında bir hüküm niteliğinde olmadığı, itiraza tabi olduğu anlaşılmakta ise de; davacı vekilinin, davalı tarafın temyiz dilekçesinin 28.12.2015 tarihinde kendisine tebliğ edilmesi üzerine 04.01.2016 tarihinde yasal süresi içinde verdiği cevap dilekçesinde hükme ilişkin itirazını bildirerek, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu hükümlerine uygun olarak katılma yoluyla temyiz isteğinde bulunduğu ancak davacı vekilinin temyiz talebinin yalnızca vekalet ücretine yönelik olduğu belirlenerek yapılan incelemede;Yapılan incelemeye, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;1- Dairemizce benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 12.05.2015 tarih, 2013/531 Esas - 2015/157 sayılı kararında da belirtildiği üzere 5271 sayılı CMK'nın "Tazminat isteyemeyecek kişiler" başlıklı 144/1-e. maddesinde ''Adlî makamlar huzurunda gerçek dışı beyanla suç işlediğini veya suça katıldığını bildirerek gözaltına alınmasına veya tutuklanmasına neden olanlar'' hükmüne yer verilmiş, madde gerekçesinde "Adli makamlar huzurunda gerçek dışı beyanla suçu işlediğini veya suça katıldığını ifade ederek gözaltı veya tutuklamaya neden olmuş ise tazminat istemeye hak kazanmayacaktır." açıklamasında bulunulmuştur. Buna göre, bir suç isnadıyla hakkında soruşturma veya kovuşturma yapılan kişi adli makamlar huzurunda gerçek dışı beyanla suç işlediğini veya suça katıldığını beyan ederek şahsi kusuru ile gözaltına alınmasına veya tutuklanmasına neden olmuşsa artık bu kişi tazminat talebinde bulunamayacaktır. Bu kapsamda dava konusu somut olay açısından tazminat talebinin dayanağı olan Manavgat 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 2013/31 Esas – 2014/108 Karar sayılı ceza dava dosyası celp edilerek davacının (sanığın) tüm aşamalardaki beyanları incelenip Yargıtay denetimine olanak verecek şekilde aslı ya da onaylı örnekleri de dosya içine alınarak davacının tazminat talep etme hakkının bulunup bulunmadığının tespit edilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,2- Davacı ile ilgili tutuklama ve tahliyeye ilişkin tüm müzekkere ve belgelerin Yargıtay denetimine olanak verecek şekilde aslı ya da onaylı örnekleri de dosya içine alınarak, tutuklama müzekkeresinin infaz edilip edilmediği, infaz edilmiş olması halinde, infaz tarihlerinin ilgili ceza infaz kurumundan sorulması suretiyle davacının tutuklama ve tahliye tarihleri ile infaz edilen sürenin tereddüde mahal vermeyecek şekilde belirlenmesi sonrası bir karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde karar verilmesi,3- Dosya içeriğine göre gözaltına alındığı ve tutuklandığı tarihte.... Turizm Denizcilik Demir Çelik ve İnşaat Sanayi Ticaret A.Ş.'ye ait ...... Otelde sigortalı olarak çalıştığı anlaşılan davacı ile ilgili tüm maaş bordrolarının ve fesih bildirimi evrakının aslı ya da onaylı suretinin ilgili iş yerinden, SGK hizmet döküm evrakının ise ilgili kurumdan temin edilerek dosya arasına alınması gerektiği gözetilmeden davacı tarafça sunulan belgelerle yetinilmesi,4- Davacının ceza infaz kurumunda tutuklu bulunduğu süre içerisinde yapmış olduğu harcamalarının maddi tazminat kapsamına dahil edilemeyeceğinin gözetilmemesi,5- 29/05/1957 tarih ve 4-16 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında belirtildiği üzere, ait olduğu davada hüküm altına alınması gereken vekalet ücreti, yargılama giderleri kapsamında olup bu hak asıl davadan bağımsız olarak dava konusu yapılamayacağından ceza davasında ödenmeyen vekalet ücretinin, maddi tazminat kapsamına dahil edilemeyeceği dikkate alındığında, davacı tarafından beraat ettiği ceza dava dosyasına ilişkin olarak ödenen vekalet ücreti ile ilgili olarak düzenlendiği anlaşılan ve beraat karar tarihinden önce düzenlenmiş olan serbest meslek makbuzu bulunup bulunmadığının araştırılarak ancak böyle bir serbest meslek makbuzu bulunması halinde anılan makbuz üzerindeki bedelden davacı lehine beraat kararı ile birlikte hükmolunan 3.000 TL vekalet ücretinin mahsup edilmesi suretiyle hesaplanacak vekalet ücreti miktarının maddi tazminat hesabına dahil edilebileceğinin gözetilmemesi,6- Nesnel bir ölçüt olmamakla birlikte, hükmedilecek manevi tazminatın davacının sosyal ve ekonomik durumu, üzerine atılı suçun niteliği, tutuklanmasına neden olan olayın cereyan tarzı, tutuklu kaldığı süre ve benzeri hususlar ile tazminat davasının kesinleşeceği tarihe kadar davacının elde edeceği parasal değer dikkate alınıp, hak ve nasafet ilkelerine uygun makul bir miktar olarak tayin ve tespiti gerekirken, davacı lehine belirlenen ölçütlere uymayacak miktarda fazla manevi tazminata hükmolunması,7- Talep gereğince maddi ve manevi tazminat miktarlarına tutuklama tarihi olan 07.07.2012'den itibaren yasal faize hükmedilmesi gerekirken, tutuklama tarihinin 07.07.2010 olarak belirtilmesi suretiyle bu tarihten itibaren yasal faize hükmolunması,8- Dairemizce yapılan temyiz incelemeleri sırasında aynı konu ve haksız tutuklama nedenine dayalı olarak birden fazla davanın açıldığının tespit edildiğinin anlaşılması karşısında; ... zararına yol açan mükerrer davalara ilişkin ödemelerin önlenmesinin temini ve kamu kaynaklarının etkili, verimli ve hukuka uygun kullanılması bakımından, aynı konu ve haksız tutuklama nedenine dayalı açılmış dava olup olmadığının ilgili birimlerden sorulup, Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi (UYAP) üzerinden de araştırılarak tespit edilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,Kabule göre de;Davacı yararına hükmedilen toplam tazminat miktarına göre karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca nispi vekalet ücretine hükmolunması gerekirken nispi vekalet ücretinin altında kalacak şekilde 3.000 TL maktu vekalet ücretine hükmedilmesi,Kanuna aykırı olup, davalı vekili ve davacı vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, 26.09.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.