Mahkemesi :Asliye Ceza MahkemesiSuçlar : Verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme, tehdit, hakaret Hükümler : TCK'nın 32/1. maddesi gereğince sanığa ceza verilmesine yer olmadığına ve sanık hakkında TCK'nın 57/1-2. maddesi gereğince akıl hastalarına özgü güvenlik tedbirinin uygulanmasına Verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme, tehdit ve hakaret suçlarından sanığa ceza verilmesine yer olmadığına ve sanık hakkında akıl hastalarına özgü güvenlik tedbirinin uygulanmasına ilişkin hükümler, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafiinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;Sanık ....'nın, lise yıllarından beri tanıdığı mağdur ....ya, facebook adlı sosyal paylaşım sitesi üzerinden mesajlar göndermek ve mağdurun facebook hesabına cinsel içerikli fotoğraflar koymak suretiyle verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme, tehdit ve hakaret suçlarını işlediğinin iddia edildiği olayda,Ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 15.04.2008 tarih, 2008/1-22 esas ve 2008/80 karar sayılı ilamında da vurgulandığı üzere, akıl hastalığının şahsi cezasızlık sebebi olmayıp kusurluluğu ortadan kaldıran bir hal olması karşısında, ... Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesinin 09.10.2012 tarihli sağlık kurulu raporu ile “Bıpolar Affektif Bozukluk, Remisyonda” tanısı konulan, mevcut hastalığı nedeniyle 25.03.2012 tarihinde işlediği iddia olunan fiillerin anlam ve sonuçlarını algılamasının ve bu fiillerle ilgili davranışlarını yönlendirme yeteneğinin önemli derecede azalmış olduğu ve iddia olunan suç tarihinde atılı suçlar nedeniyle ceza ehliyetinin bulunmadığı bildirilen sanık hakkında, yöntemine uygun biçimde yargılama yapılıp, dosya tekemmül ettirildikten sonra, gerek sübuta gerek vasfa ilişkin gerekçeli değerlendirmenin kararda tartışılması suretiyle suçların sanık tarafından işlenmediği veya eylemlerin suç oluşturmadığı kanısına varılması durumunda sanığın beraatine karar verilmesi, suçların sübutu halinde ise olayın oluş şekli ile sanığın suç oluşturduğu kabul edilen eylemleri gösterilmek suretiyle sanığa CMK'nın 223/2-a maddesi gereğince ceza verilmesine yer olmadığına ve sanık hakkında TCK'nın 57.maddesi gereğince koruma ve tedavi amaçlı olarak akıl hastalarına özgü güvenlik tedbirinin uygulanmasına karar verilmesi gerekirken, dosyadaki delillerden hangilerine hangi nedenlerle itibar edilip edilmediği açıklanmayıp, sübuta ve vasfa ilişkin bir değerlendirme yapılmaksızın, hakkında kamu davası açılan sanığın akıl hastası olduğuna dayanılarak, gerekçeden yoksun şekilde, sanık hakkında doğrudan ceza verilmesine yer olmadığına karar verilmesi,Kabul ve uygulamaya göre de:CMK'nın 223/3-a maddesinin, “Sanık hakkında; yüklenen suçla bağlantılı olarak yaş küçüklüğü, akıl hastalığı veya sağır ve dilsizlik hali ya da geçici nedenlerin bulunması... hallerinde, kusurunun bulunmaması dolayısıyla ceza verilmesine yer olmadığı kararı verilir.” hükmüne göre, akıl hastası olduğu kabul edilen sanık hakkında TCK'nın 32/1 ve CMK'nın 223/3-a maddeleri gereğince ceza verilmesine yer olmadığı kararı verilmesi gerekirken, TCK'nın 32/1. maddesi uyarınca ceza verilmesine yer olmadığına karar verilmesi,Kanuna aykırı olup, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükümlerin bu nedenlerle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 26.01.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.