Mahkemesi :Sulh Ceza MahkemesiSuç :Taksirle YaralamaHüküm :TCK'nın 89/1, 89/2 (b, e), 62, 53/1, 51/1-3-6-7, 53/6, 63. maddeleri gereğince mahkûmiyet Taksirle yaralama suçundan sanığın mahkûmiyetine ilişkin hüküm, mahalli Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:Kaza nedeniyle katılanın hayat fonksiyonlarına etkisi ağır (4) derecede kemik kırığı oluşacak, yüzde sabit iz meydana gelecek şekilde yaralandığı, bu kapsamda mahkeme tarafından temel ceza tayin edilirken TCK'nın 89/2. maddesinde belirtilen birden fazla nitelikli hal bulunması ve zararın ağırlığı nedeniyle, sanık hakkında temel cezanın alt sınırdan uzaklaşılarak belirlenmesinde bir isabetsizlik bulunmadığından, tebliğnamedeki (1) no.lu bozma düşüncesine iştirak edilmemiş; sürücü belgesinin onaylı örneği getirtilmeden TCK'nın 53/6. maddesi uyarınca geri alınmasına karar verilmesi, UYAP sisteminden temin edilen ve dosya içine konulan, sanığa ait sürücü belgesinin, suç tarihi itibariyle ve halen geçerli olduğunun anlaşılması sebebiyle bozma konusu yapılmamış; gerekçeli karar başlığında CMK’nın 232/2-c maddesi uyarınca suçun işlendiği zaman diliminin gösterilmemesi mahallinde tamamlanabilir eksiklik olarak kabul edilmiştir.Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, mahalli Cumhuriyet savcısının sair nedenlere ilişkin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine, ancak;1- Katılan hakkında T.C. ....Üniversitesi Sağlık Uygulama ve Araştırma Merkezince düzenlenen 03.11.2010 ve 03.03.2011 tarihli adli rapor içeriklerinde katılanın hayat fonksiyonlarına etkisi ağır (4) derecede kemik kırığı oluşacak, yüzde sabit iz meydana gelecek şekilde yaralandığının belirtilmesi ve yaralanmanın yaşamsal tehlike oluşturup oluşturmadığı konusunda herhangi bir değerlendirmeye yer verilmemesi karşısında; sanık hakkında tayin olunan temel cezada, TCK'nın 89/2. maddesi uyarınca arttırım yapılırken uygulanacak bentlerin (b, d) yerine, (b, e) bentleri olarak gösterilmesi suretiyle CMK'nın 232/6. maddesine aykırı davranılması,2- Taksirli suçlarda uygulama olanağı bulunmadığı gözetilmeden, sanık hakkında TCK'nın 53/1. maddesi gereğince hak yoksunluğuna hükmedilmesi,3- Cezası ertelenen sanık hakkında 5237 sayılı TCK'nın 51/8. maddesi uyarınca denetim süresini iyi halli olarak geçirdiği taktirde cezanın infaz edilmiş sayılacağının kararda belirtilmemesi,Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenlerle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu konularda, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden hüküm fıkrasının 1. bendinde yer alan “yaşamını tehlikeye sokan bir duruma sebebiyet verdiği” ibaresi ile hükmün 2. bendinde yer alan “yaşamını tehlikeye sokan bir duruma neden olduğu” ibarelerinin hükümden çıkarılarak yerlerine “yüzde sabit iz meydana getirdiği” ibaresinin eklenmesine, hükmün 2. bendinde yer alan “89/2-b,e” ibaresinin 89/2 (b, d)” olarak değiştirilmesine, hükmün hak yoksunluğuna ilişkin 4. bendinin çıkarılması, hükmün 10. bendinin sonuna “TCK'nın 51/8. maddesi gereğince sanık denetim süresini iyi halli olarak geçirdiği taktirde cezanın infaz edilmiş sayılmasına” ibaresinin eklenmesi suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 07.05.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.