Mahkemesi : Asliye Ceza MahkemesiSuç : Taksirle yaralamaHüküm : TCK'nın 89/4, 62, 53/1, 53/6. maddeleri uyarınca mahkumiyet.Taksirle yaralama suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;Olay tarihinde sanığın idaresindeki araçla meskun mahalde bölünmüş asfalt, tek yönlü, 4 şeritli, 15 metre genişliğindeki yolda, gündüz vakti seyri sırasında önünde aynı istikamete doğru seyretmekte olan şikayetçi... kullanmakta olduğu araca çarpıp araçta bulunan... ve ... yaralanmasına neden olduğundan bahisle sanık hakkında 89/4. maddesi gereğince cezalandırılması istemi ile dava açılmış ise de; şikayetçi ...,... Hastanesinden alınan raporuna göre vücudunda darp cebir izi tespit edilmediği gibi, yaralandığına ilişkin herhangi bir beyanı ve şikayeti bulunmadığı hususları dikkate alındığında sanığın eyleminin mağdur ... basit tıbbi müdahaleyle giderilebilecek şekilde yaralanması nedeniyle TCK'nın 89/1. maddesinde düzenlenen suçu oluşturduğu gözetilmeden suç vasfında yanılgıya düşülmek suretiyle yazılı şekilde mahkumiyet kurulması,Kabule göre de;1-TCK'nın 53/1. maddesindeki hak yoksunluklarının taksirli suçlarda uygulama olanağı bulunmadığı gözetilmeden anılan madde ile hak yoksunluğuna hükmedilmesi,2-Meydana gelen olayda her ne kadar sanık tam kusurlu ise de; dosya içindeki adli sicil kaydında sabıkasının bulunmadığı, dosyaya yansıyan olumsuz bir davranışının tespit edilemediği, duruşmada gözlenen davranışları lehine indirim nedeni kabul edilerek cezasından TCK'nın 62. maddesi gereğince indirim yapılan sanık hakkında, sanık müdafinin kovuşturma sırasında sanık lehine olan hükümlerin uygulanmasını talep etmesine rağmen erteleme ve paraya çevirme hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı hususu ile CMK'nın 231. maddesinin uygulanmasını kabul ettiğini açıkça beyan eden sanık hakkında CMK'nın 231. maddesi yönünden bir karar verilmemesi,Kanuna aykırı olup, sanık müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, 17.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.