Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 11056 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 10385 - Esas Yıl 2015





Mahkemesi :Ağır Ceza MahkemesiDava : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminatHüküm : Davanın kısmen kabulü ile 24.988,19 TL maddi, 25.000 TL manevi tazminatın davalı Hazineden alınarak davacıya verilmesine Davacının tazminat talebinin kısmen kabulüne ilişkin hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:Hüküm duruşmasında hazır bulunduğu anlaşılan Cumhuriyet savcısının isim ve sicil bilgilerinin gerekçeli karar başlığına yazılmaması mahallinde tamamlanması mümkün yazım eksikliği olarak kabul edilmiş ve davacı vekilinin ... Noterliği tarafından düzenlenmiş 09476 yevmiye numaralı 15.09.2008 tarihli genel vekaletnameye istinaden, koruma tedbirleri nedenine dayalı olarak, davacı adına tazminat talebinde bulunduğu, vekaletnamede davacı vekilinin davacı adına dava açma hak ve yetkisinin bulunduğu, yargılama aşamasında ve hüküm tarihinden sonra vekilin davacı tarafından azledildiğine dair azilname sunulmadığı ve davacının usulüne uygun tebligatla dava ve duruşmalardan haberdar edilmiş olması nedeniyle, davacı ile vekili arasında vekalet ilişkisinin devam etmekte olduğunun kabul edilmesi gerektiği ve aynı konu ve tutuklama nedenine dayalı açılmış başka tazminat davası bulunduğunun davalı hazine vekili tarafından ileri sürülmemiş olması ve dosya kapsamında bu yönde yapılmış bir tespitin bulunmaması nedeniyle tebliğnamedeki bozma görüşlerine iştirak edilmemiştir.Yapılan incelemeye, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, incelenen dosya kapsamına göre, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;Davacının tutuklu kaldığı döneme ilişkin net asgari ücret üzerinden hesaplama yapıldığında maddi zararı ‘’24.480,02’’ TL olup, bu miktara hükmedilmesi gerekirken, hatalı bilirkişi raporuna dayanılarak bu miktarı aşacak şekilde ‘’24.988,19’’ TL’ye hükmedilmesi suretiyle, davacı yararına fazla maddi tazminata hükmolunması,Kanuna aykırı olup, davalı vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321.maddesi gereğince BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapmayı gerektirmeyen bu hususun aynı Kanunun 322. maddesine göre düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hükmün 2. fıkrasında davacı lehine hükmolunan maddi tazminat miktarının ''24.480,02'' TL'ye indirilmesi suretiyle, sair yönleri usul ve kanuna uygun olan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 30.06.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.