Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 10983 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 19271 - Esas Yıl 2014





Mahkemesi: Sulh Ceza MahkemesiSuç : Taksirle yaralama, Trafik güvenliğini tehlikeye sokmaHüküm : TCK'nın 89/1-2-b-e, 62/1, 53/1,53/6, 179/3-2, 62/1,53/1. maddeleri gereğince mahkumiyetTaksirle yaralama ve trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçlarından sanığın mahkumiyetine, ilişkin hükümler sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: Olay tarihinde, sanığın aşırı alkollü halde kullandığı aracıyla meskun mahalde refüşle bölünen yolda ters istikamette seyir halinde iken yolun karşı tarafına geçmeye çalışan mağdur ... çarparak yaralanmasına sebebiyet verdiği olayda, bilinçli taksirin koşullarının oluştuğu ve TCK'nın 22/3. maddesinin uygulanması gerektiği gözetilmeden eksik ceza tayini aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştırYapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;a)Taksirli suçtan mahkum edilen sanık hakkında TCK'nın 53. maddesinde yer alan hak yoksunluklarına hükmedilemeyeceğinin gözetilmemesi,b)Olay tarihinde, sanığın alkollü halde araç kullandığı sırada yolun karşı tarafına geçmeye çalışan mağdura çarparak yaralanmasına sebebiyet verdiği somut olayda, TCK'nın 44. maddesinde düzenlenen fikri içtima hükümleri uyarınca trafik güvenliğini tehlikeye sokmak ve taksirle yaralama suçlarından açılan kamu davasında her iki suçtan dolayı mahkumiyet karar verilmiş ise de, TCK'nın "Trafik güvenliğini tehlikeye sokma" başlıklı 179/3. maddesinde alkol veya uyuşturucu madde etkisiyle emniyetli bir şekilde araç sevk ve idare edemeyecek olan kişinin araç kullanma hâlinin suç olarak düzenlendiği, maddede belirtilen suçun tehlike suçu olduğu, somut olayda ise bir kişinin yaralanmış olması sebebiyle zarar suçunun oluştuğu, Dairemizin yerleşik uygulamasına göre ; her iki suçun birlikte işlendiği hallerde sanığın hangi suç nedeni ile cezalandırılacağı belirlenirken, suçlar için Kanunda öngörülen cezaların ağırlığının değil, zarar suçu- tehlike suçu kriterinin esas alınması gerektiği, buna göre; Sanığın, taksirle yaralama suçundan cezalandırılmasının mümkün olduğu ahvalde, sadece taksirle yaralama suçundan cezalandırılması ancak kovuşturma şartı olan şikayetin gerçekleşmemesi ya da şikayetten vazgeçme nedeni ile taksirle yaralama suçundan cezalandırmanın mümkün olmadığı ahvalde ise, sanığın TCK'nın 179. maddesinde düzenlenen trafik güvenliğini tehlikeye sokmak suçundan cezalandırılmasının gerektiği somut olayda; sanığın taksirle yaralama suçundan cezalandırıldığı gözetildiğinde trafik güvenliğini tehlikeye sokmak suçundan ''hüküm verilmesine yer olmadığına'' karar verilmesi yerine bu suçtan da mahkumiyetine karar verilmesi,Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenlerle 5320 sayılı Kanun'un 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; ancak, yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu konularda, aynı Kanun'un 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden, trafik güvenliğini tehlikeye sokmak suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hükmün C bendi hükümden tümüyle çıkartılarak yerine "sanık hakkında trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan hüküm kurulmasına yer olmadığına" ilişkin ibarenin eklenmesi ile taksirle yaralama suçundan mahkumiyetine ilişkin hüküm fıkrasındaki hak yoksunluğuna ilişkin kısmı hükümden çıkarılması suretiyle, sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 16.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.