Mahkemesi : Asliye Ceza MahkemesiSuç : 2863 sayılı kanuna aykırılıkHüküm : Beraat 2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanık ... beraatine ilişkin hüküm katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: Katılan vekilinin, sair temyiz itirazlarının reddine, ancak; 08/10/2013 tarih ve 6498 sayılı Kanun ile değişik 2863 sayılı Kanunun 7. maddesine göre, tek yapı ölçeğindeki ... ile korunma alanlarına ilişkin tescil kararlarının, 7201 sayılı Tebligat Kanunu uyarınca maliklere tebliğ edileceği; sit alanlarının, tabiat varlıklarının ve tek yapı ölçeğinde tescil edilen taşınmazlar da dâhil olmak üzere malikleri idarece tespit edilemeyen taşınmazlara ilişkin tescil kararlarının da Resmî Gazete’de yayımlanmakla birlikte, Bakanlığın internet sayfasında bir ay süreyle duyurulacağı; Belirtilen değişiklik öncesinde işlenen suçlar bakımından ise, tek yapı ölçeğindeki ... ile korunma alanlarına ilişkin olarak, taşınmaza ait tapu kaydının beyanlar hanesinde tescil şerhi bulunup bulunmadığına; sit alanları, tabiat varlıkları ve tek yapı ölçeğinde tescil edilen taşınmazlar da dâhil olmak üzere malikleri idarece tespit edilemeyen taşınmazlara ilişkin olarak, tescil kararının mahallinde mutat vasıtalarla ilan edilip edilmediğine bakılması gerektiği;Bu açıklamalar ışığında somut olay ele alındığında, suça konu taşınmazın bulunduğu alanın 3. derece doğal sit alanı ilan edildiğine dair kararın mahallinde belediye tarafından mutad vasıtalarla duyurusunun yapıldığı ve buna dair tutanağın dosya kapsamında bulunduğu, sanığın sit alanı ilan edilmiş bölgede yaşadığının gerek beyanı, gerekse MERNİS kayıtları ile sabit olduğu, bu nedenle sanığın suça konu eylemi gerçekleştirdiği yerin sit alanı içerisinde kaldığını bildiğinin kabul edilmesi gerektiği, sanığın... Koruma Kurulu'nun 19.05.1998 tarih ve 3148 sayılı kararıyla 3. derece doğal sit alanı olarak tescil ve ilan edilen alanda restaurant inşa ederek üzerine atılı suçu işlediğinin tüm dosya kapsamı ile sabit olduğu anlaşılmakla,sanık hakkında mahkumiyet kararı verilmesi gerektiği gözetilmeksizin, yazılı şekilde hüküm tesisi, Kanuna aykırı olup, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, 16/06/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.