Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 10874 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 19450 - Esas Yıl 2014





Mahkemesi: Ağır Ceza MahkemesiHükümler : Birleşik 2012/451 Esas sayılı dosya için; 18.806,32 TL maddi ve 20.000 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, Birleşen 2013/252 Esas sayılı dosya için; 50,17 TL maddi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, Birleşen 2013/257 Esas sayılı dosya için; davanın reddi,Davacının tazminat taleplerinin kısmen kabulüne kısmen reddine ilişkin hükümler, davalı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;Davalı vekilinin birleşen 2013/252 Esas sayılı dosya için yaptığı temyiz itirazlarının incelenmesinde;6100 sayılı HMK’nın geçici 3. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan ve 21.07.2004 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 5219 sayılı Kanunun 2. maddesi ile değişik HUMK’un 427. ve ek 4. maddelerindeki temyiz sınırı ve hükmolunan tazminat miktarına göre hükmün kesin olması nedeniyle davalı vekilinin temyiz isteğinin 1086 sayılı HUMK’un 432. maddesi gereğince isteme uygun olarak REDDİNEDavalı vekilinin birleşik 2013/451 Esas sayılı dosyaya yönelik temyizinin incelenmesinde;Davacı 19.11.2012 tarihli dilekçesi ile hakkında kesinleşmiş hapis cezalarının infazı sırasında 29.06.2010 tarihinde şartla tahliye olması gerekirken yanlış hesaplama sonucu 23.10.2012 tarihinde, ... Ağır Ceza Mahkemesinin 2012/814 değişik iş sayılı kararıyla tahliye edildiğini bu suretle 847 gün boyunca cezaevinde haksız yere tutulduğunu iddia ederek 200.000 TL maddi ve 300.000 TL manevi tazminat talebinde bulunduğu anlaşılmıştır,Dairemizin yerleşik içtihatlarına göre; 5271 sayılı CMK'nın 141. maddesinde ''suç soruşturması ve kovuşturması sırasında'' gerçekleşen koruma tedbirlerindeki hukuka aykırılıklar yönünden bu kanun hükümlerine göre tazminat istenebileceği ve madde metninde bu aykırılıkların tahdidi şekilde sıralandığı, infaz aşamasında meydana gelen hukuka aykırılıkların madde kapsamında bulunmadığı bu yöndeki hukuka aykırılıkların idari yargı görev alanında kaldığı ve bu mahkemeler önünde tazminat isteminde bulunulabileceği kabul edilmiş ise de, ... Mahkemesinin 26.01.2015 tarih, 2015/9 Esas – 2015/17 Karar sayılı ilamında, Cumhuriyet savcısınca düzenlenen müddetnamenin adli yargı tarafından verilen ve kesinleşen mahkumiyet ilamının infazına ilişkin bir takım bilgiler içerdiği ve adli yargı mercii tarafından icra edilen işlemler silsilesinin bir parçası olduğu, müddetname düzenlenmesi işleminin ve mahkemelerce verilen şartla tahliye kararının idari bir işlem olarak kabulünün mümkün olmadığı, adli bir işlem olduğunun belirtilmesi karşısında, davacının tazminat talebinin bu kapsamda olduğu değerlendirilerek kısmen kabulüne karar verilmesinde isabetsizlik görülmemiş, davacı yararına hükmedilen toplam tazminat miktarına göre karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca nisbi vekalet ücreti yerine maktu vekalet ücretine hükmedilmesi temyiz edenin sıfatına göre bozma nedeni yapılmamıştır, Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle hükmün, isteme uygun olarak ONANMASINA, Davalı vekilinin birleşen 2013/257 Esas sayılı dosyaya yönelik temyizine gelince;Yapılan incelemeye, toplanan ve karar yerinde açıklanan delillere, mahkemenin kovuşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, gösterilen gerekçeye ve uygulamaya göre, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;Hüküm fıkrasında uygulama maddesi gösterilmeyerek 6100 sayılı HMK'nın 294. maddesine aykırı davranılması ve davanın tümüyle reddedilmesi karşısında, davalı hazine yararına Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken bu konuda hüküm kurulmaması,Kanuna aykırı olup, davalı vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu nedenlerle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu konuda, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden hükmün 1-c. bendinde yer alan “reddine” ibaresinden önce gelmek üzere “6100 sayılı HMK'nın 294. ve devamı maddeleri gereğince” ibaresinin ve hükme 5. bent olarak “Davacının 2013/257 Esas sayılı dosyasındaki tazminat talebi reddedilmesinden dolayı, Avukatlık Asgari Ücreti Tarifesine göre karar tarihinde geçerli olan 3.000 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı hazineye verilmesine" ibaresinin eklenmesi suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 16.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.