Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 10766 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 23174 - Esas Yıl 2014





Mahkemesi :Ağır Ceza MahkemesiHüküm : Davanın reddi Davacının tazminat talebinin reddine ilişkin hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;Yapılan incelemeye, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre davacı vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;Davacı vekilinin, 11.10.2014 havale tarihli dava dilekçesi ile davacının 4 yıl 10 ay 24 gün gibi uzun bir süre özgürlüğünden yoksun kaldığını, davacı hakkındaki yargılamanın 12,5 yıl kadar sürdüğünü, bu kadar uzun bir süre cezalandırılma tehdidi altında yaşatılmasının evrensel hukuk ilkelerine aykırı olduğunu ve adil yargılanma hakkının ihlal edildiğini, gözaltı süreci boyunca yakınlarına haber verme hakkının sağlanmadığını, zor kullanılarak gözaltına alındığını, haklarının kendisine bildirilmediğini belirterek maddi ve manevi tazminat talebinde bulunduğu dikkate alındığında, tazminat davasının dayanağı olan ceza dava dosyasının celp edilip, incelenerek ve ilgili tüm belgelerin Yargıtay denetimine olanak verecek şekilde aslı ya da onaylı örneği dosya içine alınarak, her bir tazminat nedeni yönünden değerlendirme yapılmak suretiyle davacının maddi ve manevi tazminata hak kazanıp kazanmadığının belirlenmesi ve davanın esası hakkında bir karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi suretiyle yazılı şekilde tutuklama işleminin yapıldığı tarihte yürürlükte olmayan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 144/1-c. maddesi gereğince davanın reddine karar verilmesi, Kanuna aykırı olup, davacı vekilinin temyiz itirazı bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün bu sebepten 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 15.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.