Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 105 - Karar Yıl 2017 / Esas No : 12686 - Esas Yıl 2016





Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi Taksirle yaralama suçundan sanık ...'ın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 89/1, 62, 52/2. maddeleri uyarınca 1.500 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına dair Suşehri Asliye Ceza Mahkemesinin 10/05/2016 tarihli ve 2015/60 esas, 2016/372 karar sayılı kararını kapsayan dosya incelendi. Dosya kapsamına göre; 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 89/5. maddesinde yer alan, "Taksirle yaralama suçunun soruşturulması ve kovuşturulması şikâyete bağlıdır. Ancak, birinci fıkra kapsamına giren yaralama hariç, suçun bilinçli taksirle işlenmesi halinde şikâyet aranmaz." şeklindeki düzenleme karşısında, somut olayda beşinci fıkra kapsamına girecek şekilde bilinçli taksir halinin gerçekleşmediğinin mahkeme gerekçesinde kabul edilmiş olduğu gibi, mağdurun 23/09/2014 tarihli kolluk ifadesinde şikayetçi olmadığını beyan etmiş olduğu cihetle, şikayet şartının gerçekleşmediği gözetilerek kamu davasının düşürülmesi yerine yazılı şekilde mahkumiyet hükmü kurulmasında isabet görülmediğinden bahisle, 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 309.maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü 15.11.2016 gün ve 94660652-105-28-10516-2016-kyb sayılı yazılı istemlerine müsteniden ihbar ve mevcut evrakı tevdi kılınmakla;Dosya incelenerek gereği düşünüldü:23.09.2014 tarihinde saat 11:20 civarlarında sanığın sahibi olduğu ... Mobilya isimli iş yerinde çalışan 17 yaş??ndaki ...'ın ... Mobilya işvereni ...'dan aldığı talimatla Yatar isimli hızar makinesinde MDF plakalarını keserken sol el 1. Parmağını hızara kaptırması sonucunda 2. derece kemik kırığına neden olacak şekilde yaralandığı olayla ilgili olarak alınan bilirkişi raporunda “iş yeri sorumlusu sanık ...'ın yanında çalıştırdığı katılana ve iş yerine yönelik gerekli güvenlik tedbirlerini almadığı, iş yerinin tehlikeli sınıfta yer almasına rağmen, iş yeri hekimi ve iş güvenliği uzmanı çalıştırmadığı, risk değerlendirmesinin yapılmadığı, katılana ait tehlikeli işte çalışabileceğine ilişkin sağlık raporunun aldırılmadığı, tehlikeli ve çok tehlikeli iş sınıfında yer alan işlerde yapacağı işle ilgili mesleki eğitim aldığını belgeleyemeyenlerin çalıştırılmayacağına ilişkin şarta uyulmadığı, katılana iş güvenliği ile ilgili eğitimlerin verilmediği, yatar testere makinesinin iş yerinde olduğu ve eğitimsiz kullanılamayacak bir endüstriyel makine olduğu, iş yerinde olası risklere karşı kullanılmak üzere hazır bulundurulması gereken kişisel koruyucu donanım olmadığı ve bu hususlarda katılanın bilinçlendirmediğinin belirtilmesi dikkate alınarak, sanığın bilinçli taksirle hareket ederek katılanın yaralanmasına asli kusuru ile sebebiyet verdiği, bu durumda suçun bilinçli taksirle işlenmesi ve mağdurda meydana gelen yaralanmanın 5237 sayılı TCK'nın 89/1. maddesi kapsamında kalmaması dolayısıyla şikayete tabi olmadığı anlaşılmakta ise de, mahkemenin meydana gelen olayda bilinçli taksir koşullarının oluşmadığını irdelemesi ve kabul etmesi karşısında;Kanun yararına bozma talebine atfen düzenlenen tebliğnamedeki bozma isteği incelenen dosya kapsamına göre yerinde görüldüğünden, Suşehri Asliye Ceza Mahkemesinin 10/05/2016 tarihli ve 2015/60 esas, 2016/372 karar sayılı kararının CMK'nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde yapılmasına, dosyanın gereği için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 10/01/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.