Asliye Ceza MahkemesiSuç : Taksirle öldürmeHüküm : TCK'nın 85/1, 62/1, 50/1-a, 52/2-4. maddeleri gereğince mahkumiyetTaksirle öldürme suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:1949 doğumlu ...'ın karaciğer siroz öyküsü olduğu, 04.05.2008 günü saat 19.25'de Bodrum Devlet Hastanesi Acil Servisine alkol alımı ve düşme sonrası getirildiği, burada muayene edilen hastanın, saat 03.00'da ambulansla Ege Üniversitesine sevk edildiği, 05.05.2008 günü, saat 05.39'da Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Acil Servisine kabul edilen, düşme sonrası masif hematürisi olan alkollü hastaya, tuvalete çıkamaması nedeniyle sonda takıldığı, sanık doktor tarafından sondalı takibine karar verildiği, görülen kan nedeniyle üroloji kliniğine yatırılan hastanın bu serviste vefat ettiği, olaydan sonra 16.05.2008 tarihinde ölen hakkında feh-i kabir yapıldığı, 02.07.2008 tarihli İzmir Adli tıp Kurumu raporuna göre, sanığın kesin ölüm nedeninin belirlenemediğinin bildirildiği, yine dosya içerisinde mevcut, 12.04.2013 tarihli, Yüksek Sağlık Şurası raporuna göre, ölende karaciğer sirozu, alkol alımı ve yüzüstü yere düşme hikayesi ile acil servise başvuran hastanın muayenesinde akut karın bulguları ve masif hematürisi olduğu, bu klinikle mesane rüptürünün ilk akla gelecek tanılardan biri olması gerektiği, acil servis hekimleri tarafından yapılan yaklaşımların yerinde ve uygun olduğu, Abdominal BT'de kontrast kaçağının görüldüğü, intraperitoneal mesane riiptüriinde acil laparotomi endikasyonu olduğu, acil servise kabulündeki kan tablosuyla ameliyata alınabilir durumda olduğu, intraperitoneal mesane rüptürlü hastanın sondalı takıp edilmemesi gerektiği, ürolojik olarak yapılan yaklaşımlarda eksiklik olduğu ve bundan sorumlu üroloji doktorunun kusurlu olduğu, ancak idrara bağlı peritonitin tek başına bu kadar kısa sürede gerçekleşen ölümün primer nedeni olamayacağı, yandaş hastalıkların da (Child-Pugh Skor 11 Siroz) ölümü kolaylaştırdığının belirtilmesi karşısında, sanığın eylemi sonucu, hastanın öldüğüne dair kesin delil bulunmadığı, ancak ürolojik yaklaşımlarda eksiklikler bulunması karşısında, sanığın meydana gelen ölümden sorumlu tutulması mümkün değil ise de, olay günü Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde Üroloji profesörü ve icapçı öğretim üyesi olan sanığın, ürolojik yaklaşımlarındaki hatalı eyleminin TCK'nın 257/2. maddesine temas eden görevi ihmal suçunu oluşturduğu gözetilmeksizin, yazılı şekilde hüküm tesis edilmesi,Kanuna aykırı olup, sanık müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, 10.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.